Mary (T?rk?e)
Jorge Isaacs
Roman esas olarak iki gen? arasindaki sorunlu ask iliskisini konu aliyor: Cauca b?lgesinde bir ?ift?i olan Efra?n ve evlatlik kiz kardesi Mar?a. Bu ask hikayesi Kolombiya'nin g?zel bir yerinde ge?mektedir.Romanin hik?yesi Mar?a ve Efra?n'i ve onlarin m?kemmel askini takip eder. Olaylarin ge?tigi yerler de anlatilir: Cauca'daki doga ve El Para?so adli ?iftligin g?r?n?m?. Bu, hepsi ger?ek ama ?zel bir sekilde g?r?len ?? ortam yaratir. Aski ve mekanlari b?y?l? g?steren nostaljik bir d?nyada yolculuk gibidir. Hikayenin sonu, Cennet Bah?esi'nin ?nl? antik hikayesini degistiriyor. Bu durumda, evi, sevilen kisiyi ve g?zel manzarayi kaybetmek anlamina geliyor.Bu ana hikayenin disinda, i? i?e ge?mis bir?ok kisa hikaye de var. Bir?ogu, tipki Meryem ve Efrayim'in aski gibi askla ilgilidir ve ayni d?nyada ge?er.
Jorge Isaacs
Mary (T?rk?e)
Mary
I
Birka? yil ?nce Bogota'da kurulan ve o zamanlar Cumhuriyet ?apinda ?nl? olan Dr. Lorenzo Mar?a Lleras'in okulunda egitimime baslamak i?in babamin evinden alindigimda bile ?ocuktum.
Yolculugumun arifesinde, aksamdan sonra, kiz kardeslerimden biri odama girdi ve bana tek bir sevgi dolu kelime s?ylemeden, hi?kiriklar sesini bastirdigi i?in, kafamdan bir sa? kesti: disari ?iktiginda, g?zyaslarinin bir kismi boynumdan akti.
Aglayarak uykuya daldim ve daha sonra aci ?ekmek zorunda kalacagim bir?ok ?z?nt?n?n belirsiz bir ?nsezisini yasadim. ?ocuksu bir kafadan ?ikarilan t?yler; Bu kadar yasam karsisinda ?l?me karsi sevginin bu ?nlemi, uyku sirasinda ruhumun varligimin en mutlu saatlerini anlamadan ge?irdigim t?m yerlerde dolasmasini sagladi.
Ertesi sabah babam annemin kollarini basimdan ayirdi, g?zyaslariyla islanmisti. Kiz kardeslerim, vedalastiklarinda, onlari ?p?c?klerle silip s?p?rd?ler. Mary al?akg?n?ll?l?kle sirasini bekledi ve vedalasirken, pembe yanagini benimkine birlestirdi, ilk aci hissiyle dondu.
Birka? dakika sonra, y?z?n? g?zlerimden saklayan babami takip ettim. ?akil tasli yoldaki atlarimizin ayak sesleri son hi?kiriklarimi bogdu. ?ayirlari sagimizda bulunan Sabaletas'in s?ylentisi bir an i?in yatisti. Zaten evden istenen gezginlerin g?r?ld?g? yolun tepelerinden birinin etrafinda dolasiyorduk; G?zlerimi ona ?evirdim ve sevdiklerimden birini aradim: Mary, annemin odasinin pencerelerini s?sleyen sarmasiklarin altindaydi.
II
Alti yil sonra, l?ks bir Agustos'un son g?nleri, yerli vadiye d?nd?g?mde beni karsiladi. Kalbim vatansever sevgiyle dolup tasti. Zaten gezinin son g?n?yd? ve yazin en parf?ml? sabahinin tadini ?ikardim. G?ky?z?n?n soluk mavi bir tonu vardi: doguda ve daglarin y?kselen sirtlarinda, hala yari yas tutmus, sevgi dolu bir nefesle dagilmis bir dans?inin sariginin gazli bezi gibi k???k altin bulutlari dolasiyordu. G?neyde, gece boyunca uzaktaki daglari susturan sisler s?z?l?yordu. Ge?isi beni engelleyen akarsularla sulanan yesil gramallerin ovalarini ge?tim, g?zel inekler lag?nlere girmek i?in sesteaderos'larini birakti ya da ?i?ekli ayak izleri ve yaprakli incir aga?lariyla tonozlu yollarda. G?zlerim, yasli ?iftlerin tepeleri tarafindan gezginden yari yariya gizlenmis olan bu yerlere hevesle sabitlenmisti; erdemli ve dost canlisi insanlar biraktigi ?iftlik evlerinde. B?yle zamanlarda U***'nun piyanosunun aryalari kalbime dokunmazdi: Soludugum parf?mler l?ks elbiselerine kiyasla ?ok hostu; O isimsiz kuslarin sarkisinin kalbime o kadar tatli armonileri vardi ki!
Bu kadar g?zelligin karsisinda suskundum, hatirasini hafizamda tuttugumu saniyordum, ??nk? sinif arkadaslarimin hayran oldugu bazi stanzalarimda onun soluk m?rekkepleri vardi. Isikla dolu, sehvetli melodilerle, karisik binlerce aromayla, bastan ?ikarici kadinlarin pek ?ok kiyafetinin fisiltilariyla dolu bir balo salonunda, on sekiz yasinda r?yasinda g?rd?g?m?z kisiyi buluruz ve onun ka?ak bir bakisi alnimizi yakar ve sesi bir an i?in bizim i?in diger t?m sesleri susturur, ve ?i?ekleri bilinmeyen ?zleri geride birakir; Sonra g?ksel bir secdeye d?seriz: sesimiz g??s?zd?r, kulaklarimiz artik onu duymaz, g?zlerimiz onu takip edemez. Ama tazelenmis zihni, saatler sonra hafizasina d?nd?g?nde, dudaklarimiz sarkilarda ?vg?lerini mirildaniyor ve o kadin, aksani, g?r?n?s?, halilar ?zerindeki hafif adimi, o sarkiyi taklit eden, kaba olanin ideal olduguna inanacagi sey. B?ylece g?ky?z?, ufuklar, pampalar ve Cauca'nin zirveleri, onlari d?s?nenleri susturur. Yaratilisin b?y?k g?zellikleri bir anda g?r?lemez ve s?ylenemez: sadakatsiz hafizayla soluk ruha geri d?nmelidirler.
G?n batimindan ?nce, dagin yamacinda ailemin evinin beyazladigini g?rm?st?m. Ona yaklastigimda, endiseli bir bakisla s?g?t ve portakal aga?larinin gruplarini saydi, bu gruplardan kisa bir s?re sonra odalara dagilan isiklarin ge?tigini g?rd?m.
Sonunda, olustugunu g?rd?g? meyve bah?esinin hi? unutulmamis kokusunu soludu. Atimin at nali bah?enin parke tasi ?zerinde parliyordu. Tarif edilemez bir ?iglik duydum; Annemin sesiydi: Beni kollarinda tutup g?gs?ne yaklastirirken, g?zlerimi bir g?lge kapladi: bakir bir dogayi harekete ge?iren y?ce bir zevk.
G?rd?g?m kadinlarda, kiz biraktigim kiz kardeslerimde tanimaya ?alistigimda, Mary yanimda durdu ve g?zleri uzun kirpiklerle ?evrili genis g?z kapaklariydi. Kolum omuzlarindan yuvarlanirken, beline dogru fir?alandiginda en belirgin allikla kapli olan y?z?yd?; Ve g?zleri hala nemliydi, ilk sevgi dolu ifademe g?l?ms?yordu, tipki aglamasi bir annenin oksamasini susturan bir ?ocugunki gibi.
III
Saat sekizde, evin dogu kisminda pitoresk bir konumda bulunan yemek odasina gittik. Ondan daglarin ?iplak sirtlarini g?ky?z?n?n yildizli arka planina karsi g?rebiliyordunuz. ??l?n auralari bah?eden ge?ti ve gelip bizi ?evreleyen g?l ?alilariyla oynamak i?in aromalar topladi. Kararsiz r?zgar, nehrin sesinin dakikalarca duyulmasina izin verdi. Bu doga, gecelerinin t?m g?zelligini g?steriyor gibiydi, sanki dost canlisi bir misafir kabul ediyormus gibi.
Babam masanin basini tuttu ve beni sagina yerlestirdi; Annem her zamanki gibi solda oturuyordu; Kiz kardeslerim ve ?ocuklarim belirsiz bir sekilde durdular ve Mary ?n?mde durdu.
Yoklugumda grilesen babam bana memnuniyet dolu bakislar atti ve ayni zamanda baska dudaklarda hi? g?rmedigim k?t? niyetli ve tatli tavriyla g?l?msedi. Annem ?ok az konusurdu, ??nk? o anlarda etrafindaki herkesten daha mutluydu. Kiz kardeslerim atistirmaliklari ve kremalari denemem i?in israr ettiler; ve gurur verici bir s?z ya da inceleyici bir bakis attigim kisiye kizardi. Meryem g?zlerini inatla benden sakladi; ama onlarda, kendi irklarindan kadinlarin parlakligina ve g?zelligine hayran kalabildim, iki ya da ?? kez, pismanliklarinda benimkiyle tam olarak karsilastilar; Kirmizi, nemli ve zarif?e zorunlu dudaklari bana sadece bir an g?zel dislerinin ?rt?l? astarini g?sterdi. Kiz kardeslerim gibi, biri batik bir karanfil olan iki ?rg? halinde d?zenlenmis bol koyu kahverengi sa?lari giyiyordu. Hafif muslin, neredeyse mavi bir takim elbise giydi, bunun sadece beden ve etegin bir kismi kesfedildi, ??nk? mor ince pamuk renginde bir esarp, g?gs?n? mat beyazlik bogazinin tabanina gizledi. ?rg?leri servis etmek i?in egilirken yuvarlandiklari yere geri ?evirdigimde, lezzetli bir sekilde d?nd?r?lm?s kollarinin alt tarafina hayran kaldim ve elleri bir krali?eninki gibi manik?rlendi.
Aksam yemeginden sonra k?leler masa ?rt?lerini kaldirdilar; i?lerinden biri Rab'bin Duasi'ni dua etti ve efendileri duayi tamamladi.
Konusma daha sonra ailemle benim aramda gizli kaldi.
Mary kucaginda uyuyan ?ocugu kucagina aldi ve kiz kardeslerim onu odalara kadar takip ettiler: onu ?ok sevdiler ve tatli sevgisine itiraz ettiler.
Zaten oturma odasinda, babam emekli olmak i?in, kizlarinin alnindan ?pt?. Annem benim i?in belirlenmis olan odayi g?rmemi istedi. Kiz kardeslerim ve Mary, zaten daha az utanga? olarak, s?slendigi bakimin bana nasil bir etki yarattigini g?rmek istediler. Oda, evin ?n?ndeki koridorun sonundaydi: tek penceresi rahat bir masanin y?ksekligindeydi; O anda, yapraklar ve ?ubuklar a?ikken, g?l ?alilarinin ?i?ekli dallari, ta? zambaklarinda ve zambaklarinda, karanfillerinde ve nehrin mor mavi ?anlarinda zahmetli bir sekilde bulunan g?zel bir mavi porselen vazonun bulundugu masayi s?slemeyi bitirmek i?in i?inden girdi. Yatak perdeleri, genis pembe kurdelelerle s?tunlara baglanmis beyaz gazli bezdendi; ve basligin yaninda, bir anne inceligi i?in, ?ocukken sunaklarim i?in bana hizmet eden k???k Dolorosa vardi. Bazi haritalar, konforlu koltuklar ve g?zel bir banyo seti trousseau'yu tamamladi.
"Ne g?zel ?i?ekler! "Bah?edeki herkesi ve masayi kaplayan vazoyu g?rd?g?mde haykirdim.
"Maria onlari ne kadar sevdigini hatirladi," diye g?zlemledi annem.
Ona tesekk?r etmek i?in g?zlerimi ?evirdim ve sanki o zaman bakislarimi tasimakta zorlaniyormus gibi g?zleri.
"Maria," dedim, "onlari benim i?in saklayacak, ??nk? uyudugun odada zararlilar.
"Bu dogru mu?" -diye cevap verdi- ; Onlari yarin yenileyecegim.
Aksani ne kadar tatliydi!
"Bunun gibi o kadar ?ok kisi var ki?"
"?ok; her g?n yenilenecektir.
Annem beni kucakladiktan sonra, Emma elini bana uzatti ve Maria, bir an i?in onu terk ederek, ?ocuklugunda bana g?l?msedigi gibi g?l?msedi: o soluk g?l?mseme, Raphael'in bakire bir bakiresi karsisinda sasiran ?ocukluk askimin kizinin g?l?msemesiydi.
IV
?ocuklugumda uykuya daldigimda k?le Petrus'un harika masallarindan biri gibi huzur i?inde uyudum.
Meryem'in masamdaki ?i?ekleri yenilemek i?in i?eri girdigini ve disari ?iktiginda yatagimin perdelerini mavi ?i?eklerle noktalanmis buharli m?slin etegiyle fir?aladigini hayal ettim.
Uyandigimda, kuslar portakal ve pomarrososlarin yapraklarinda ?irpinarak sarki s?yl?yorlardi ve portakal ?i?ekleri kapiyi a?ar a?maz odami aromalariyla doldurdu.
Mary'nin sesi daha sonra kulaklarima tatli ve saf bir sekilde ulasti: ?ocuksu sesiydi, ama daha derin ve kendini hassasiyet ve tutkunun t?m mod?lasyonlarina ?d?n? vermeye hazirdi. Eyvah! R?yalarimda ka? kez ayni aksanin yankisi ruhuma geldi ve g?zlerim o Agustos sabahi onu ?ok g?zel g?rd?g?m o meyve bah?esini bosuna aradi!
Masum oksamalari benim i?in olan ?ocuk, artik oyunlarimin yoldasi olmayacakti; ama altin yaz aksamlari yanimda, kiz kardeslerimin grubunun ortasinda y?r?y?se ?ikiyordu; En sevdigi ?i?ekleri yetistirmesine yardim ederdim; Aksamlari sesini duyardim, g?zleri bana bakar, tek bir adimla ayrilirdik.
Elbiselerimi hafif?e temizledikten sonra pencereyi a?tim ve Mary'yi bah?enin sokaklarindan birinde, Emma'nin eslik ettigi yerde g?rd?m: Bir ?nceki g?nden daha koyu bir takim elbise giymisti ve beline bagli mor esarp, eteginin ?zerine bir bant seklinde d?st?; Iki krengaya b?l?nm?s uzun sa?lari, sirtinin ve g?gs?n?n yarisini sakliyordu: o ve kiz kardesimin ?iplak ayaklari vardi. Onu destekleyen kollardan biraz daha beyaz bir porselen kap tasiyordu, gece boyunca a?ik g?llerle doldurdu, daha az nemli ve taze olani solmus olarak atti. Arkadasiyla birlikte g?lerek, g?llerden daha taze olan yanaklarini tasan kaseye daldirdi. Emma beni kesfetti: Mary bunu fark etti ve bana d?nmeden, ayaklarini benden gizlemek i?in dizlerinin ?zerine d?st?, esarbini oymadan ??zd? ve omuzlarini onunla ?rtt?, ?i?eklerle oynuyormus gibi davrandi. Patriklerin ?iplak kizlari, safak vakti sunaklari i?in ?i?ek topladiklarinda artik g?zel degillerdi.
?gle yemeginden sonra annem terzisini aradi. Emma ve Maria onun yaninda nakis isliyorlardi. Kendimi tanittigimda tekrar kizardi; Belki de sabahlari istemeden ona verdigim s?rprizi hatirladi.
Annem beni durmadan g?rmek ve duymak istiyordu.
Emma, daha simdiden ima ederek, bana Bogotа hakkinda binlerce sey sordu; Onlara muhtesem balolari, kullanimda olan g?zel bayan elbiselerini, o zamanlar y?ksek sosyetede olan en g?zel kadinlari tarif etmemi istedi. Islerinden ayrilmadan dinlediler. Mary bazen dikkatsizce bana bakti ya da koltuk arkadasina g?zlemler yapti; Ve nakisla ilgili bir seyler danismak i?in anneme yaklasmak i?in ayaga kalktiginda, zarif bir sekilde kivrilmis ayaklarini g?rebiliyordum: hafif ve onurlu adimi, irkimizin kederli olmayan t?m gururunu ve Hristiyan bakirenin bastan ?ikarici al?akg?n?ll?l?g?n? ortaya ?ikardi. Annem kizlara gramer ve cografya dersleri vermemi istedigini s?ylediginde g?zleri parladi, bu konuda ?ok az bilgiye sahip olduklari konular. Derslere alti ya da sekiz g?n sonra baslayacagimiz konusunda hemfikiriz, bu s?re zarfinda birbirimizin bilgi durumunu mezun edebildim.
Saatler sonra bana banyonun hazir oldugunu s?ylediler ve ben de yanina gittim. Olgun meyvelerle bogulmus yaprakli ve sisman bir portakal agaci, yanmis tas ocaklarinin genis g?letinde bir k?sk olusturdu: bir?ok g?l suda y?zd?: oryantal bir banyoya benziyordu ve Meryem'in sabahlari topladigi ?i?eklerle parf?mleniyordu.
V
?? g?n ge?misti ki, babam beni vadideki haciendalarini ziyaret etmeye davet etti ve onu memnun etmek gerekiyordu; ?te yandan, sirketlerine ger?ek bir ilgim vardi. Annem yakinda geri d?nmemiz i?in istekliydi. Kiz kardeslerim ?z?ld?. Meryem, onlarin yaptigi gibi, ayni hafta i?inde geri d?nmem i?in bana yalvarmadi; Ama seyahat hazirliklari sirasinda g?zleriyle durmadan beni takip etti.
Benim yoklugumda, babam ?zelliklerini belirgin bir sekilde gelistirmisti: pahali ve g?zel bir seker fabrikasi, onu tedarik etmek i?in bir?ok baston ?alisi, sigir ve atlarla dolu genis otlaklar, iyi yemlikler ve l?ks bir yerlesim evi, Tierra Caliente'nin haciendalarinin en dikkat ?ekici olanini olusturuyordu. Iyi giyimli ve memnun olan k?leler, k?lelik i?inde olabildikleri ?l??de, efendilerine karsi itaatkar ve sefkatliydiler. Kisa bir s?re ?nce ?ocukken bana chilacoa'lari ve guatine'leri ormanin kalinliginda tuzaga d?s?rmeyi ?greten adamlar buldum: ebeveynleri ve beni tekrar a?ik bir zevk belirtisiyle g?rd?ler. Sadece iyi dost ve sadik ayo Pedro bulunamayacakti: Bogota'ya dogru yola ?iktigim g?n beni ata bindirdiginde g?zyasi d?km?st?: "Dostum, seni artik g?rmeyecegim." Kalbim onu d?nmeden ?nce ?lecegim konusunda uyardi.
Babamin efendisi olarak kalirken k?lelerine sefkatle davrandigini, eslerinin iyi davranislarini kiskandigini ve ?ocuklari oksadigini fark edebiliyordum.
Bir ?gleden sonra, g?n batiminda, babam Higinio (usak) ve ben ?iftliklerden fabrikaya d?n?yorduk. Yapilan ve yapilacak islerden bahsettiler; Daha az ciddi seylerle mesguld?m: ?ocuklugumun g?nlerini d?s?nd?m. Yeni kesilen ormanlarin ve mevsiminde pi?uelalarin kendine ?zg? kokusu; komsu guaduales ve guayabales'teki papaganlarin greguer?a'si; daglar tarafindan tekrarlanan bir ?oban boynuzunun uzaktan ?almasi: omuzlarindaki aletlerle isten genis bir sekilde d?nen k?lelerin castrueralari; Degisen sazliklarin arasindan g?r?len aga?lar: Her sey bana kiz kardeslerim Mar?a ve benim annemden bir miktar lisans aldigimiz, azimle elde ettigimiz ?gleden sonralari hatirlatti, en sevdigimiz aga?lardan guavalar toplayarak, pi?uelas yuvalarini ?ikararak, genellikle kollarda ve ellerde ciddi yaralanmalarla ve mercanlarin ?itlerinde muhabbet kusu civcivleri ?zerinde casusluk yaparak kendimizi rahatlattik.
Bir grup k?leyle tanistigimizda, babam olagan?st? bir durusa sahip gen? bir siyah adama s?yle dedi:
"?yleyse Bruno, evliliginle ilgili her sey yarindan sonraki g?n i?in ayarlandi mi?"
"Evet, efendim," diye yanitladi, kamis sapkasini ?ikarip k?reginin sapina yaslanarak.
–Vaftiz ebeveynleri kimlerdir?
"?a Dolores ve ?or Anselmo, merhametiniz dilerse.
"Sey. Remigia ve sen iyi itiraf edileceksin. Onun ve kendin i?in ihtiyacin olan her seyi sana vermek i?in g?nderdigim parayla satin aldin mi?
"Hepsi orada, efendim.
"Ve sen sadece mi istiyorsun?"
"Merhametin g?recek.
"Higinio'nun sana isaret ettigi oda iyi mi?"
"Evet, efendim.
"Ah! Biliyorum. Istedigin sey dans.
Sonra Bruno g?ld?, g?z kamastirici beyazlik dislerini g?stererek arkadaslarina bakti.
"Bu adil; ?ok iyi davraniyorsun. Biliyorsun," diye ekledi, Higinio'ya hitaben, "bunu d?zelt ve mutlu ol.
"Ve mercede'lerin daha erken mi ayriliyor?" Bruno sordu.
"Hayir," diye yanitladim; Kendimizi davetli sayiyoruz.
?n?m?zdeki Cumartesi g?n?n?n erken saatlerinde, Bruno ve Remigia evlendi. O gece saat yedide babamla birlikte m?zigini duymaya basladigimiz dansa gitmek i?in yola ?iktik. Vardigimizda, ?etenin k?le kaptani Julian, bizi ?zengiye g?t?rmek ve atlarimizi almak i?in disari ?ikti. Pazar elbisesiyle l?kst? ve belinden g?m?s garnizonun uzun palasini, isinin nisanini asti. Eski evimizin bir odasi, i?inde dans etmek i?in i?erdigi emek ekipmanlarindan bosaltilmisti. Onu platformlarla ?evrelemislerdi: kirislerden birine asili ahsap bir avizede, yarim d?zine isik d?n?yordu: m?zisyenler ve sarkicilar, agregalarin, k?lelerin ve manumisolarin bir karisimi, kapilardan birini isgal etti. Sadece iki saz fl?t, doga?lama bir davul, iki alfandok ve bir tef vardi; ama negritolarin g?zel sesleri bambucolari ?yle bir ustalikla s?yl?yordu; sarkilarinda melankoli, neseli ve hafif akorlarin i?ten bir kombinasyonu vardi; S?yledikleri ayetler o kadar sefkatle basitti ki, en k?lt?rl? dilettante bu yari-vahsi m?zigi coskuyla dinlerdi. Zamarros ve sapkalarla odaya girdik. Remigia ve Bruno o anda dans ettiler: mavi bolero, kirmizi ?i?ek tumbadillo, siyah islemeli beyaz g?mlek ve bogucu ve yakut renkli kristal dallarla, iksa b?y?kl?g?nden beklenen t?m nezaket ve armaganla dans etti. Bruno, omuzlarinin ?zerine iplik ruanasinin kumaslarini, renkli battaniye pantolonlarini, ?t?lenmis beyaz g?mlegini ve belinde yeni bir beyaz g?mlegi katlayarak takdire sayan bir ustalikla ?arpti.
K?yl?lerin her bir dans par?asina verdikleri bu elden sonra, m?zisyenler en g?zel bambuco'larini ?aldilar, ??nk? Julian bunun usta i?in oldugunu a?ikladi. Kocasi ve kaptani tarafindan cesaretlendirilen Remigia, sonunda babamla birka? dakika dans etmeye karar verdi: ama sonra g?zlerini kaldirmaya cesaret edemedi ve danstaki hareketleri daha az kendiligindendi. Bir saat sonra ayrildik.
Haciendas'a yaptigimiz ziyarette babam ilgimden memnun kaldi; ama ona bundan b?yle onun yaninda kalarak onun emegini paylasmak istedigimi s?yledigimde, neredeyse pismanlikla, refahini benim lehime feda etme, uzun zaman ?nce bana verdigi s?z? yerine getirme, tip egitimimi bitirmem i?in beni Avrupa'ya g?nderme durumunda kendini g?rd?g?n? ve bir yolculuga ?ikmam gerektigini s?yledi. en ge? d?rt ay i?inde. Benimle bu sekilde konusurken, fizyonomisi, geri d?n?s? olmayan kararlar verdiginde onda fark edilen ciddi bir ciddiyetle giyinmisti. Bu, ?gleden sonra daglara d?nd?g?m?zde oldu. Hava kararmaya baslamisti ve eger ?yle olmasaydi, reddetmesinin bana verdigi duyguyu fark edecektim. Yolun geri kalani sessizce yapildi. O andan itibaren umutlarim ve onunla aramda olmasaydi, Meryem'i tekrar g?rmekten ne kadar mutlu olurdum!
VI
Meryem'in ruhundaki o d?rt g?nde ne olmustu?
Onu selamlamaya geldigimde oturma odasindaki masalardan birine lamba koymak ?zereydi; Ve onu aile grubunun ortasinda, az ?nce s?kt?g?m?z trib?nlerde g?rmemeyi ?oktan ?zlemistim. Elinin titremesi lambayi a?iga ?ikardi; Ve ona yardim ettim, d?s?nd?g?mden daha az sakindim. Bana biraz solgun g?r?n?yordu ve g?zlerinin etrafinda soluk bir g?lge vardi, ona bakmadan onu g?ren herkes tarafindan fark edilemezdi. Y?z?n? o anda konusmakta olan anneme dogru ?evirdi, b?ylece onu yakindaki isikta yikanmis olarak incelememi engelledi: O zaman ?rg?lerden birinin dogumunda solmus bir karanfil oldugunu fark ettim; ve kuskusuz Vadi'ye dogru yola ?ikisimin arifesinde ona verdigim buydu. Onun i?in getirdigim emaye mercan ha?i, kiz kardesleriminki gibi, boynunun etrafinda siyah bir sa? kordonundan sarkiyordu. Sessizdi, annemle benim oturdugumuz koltuklarin ortasinda oturuyordu. Babamin yolculugumla ilgili kararliligi hafizamdan ?ikmadigi i?in, ona ?zg?n g?r?nm?s olmaliyim, ??nk? bana neredeyse al?ak sesle s?yle dedi:
"Yolculuk seni incitti mi?"
"Hayir, Meryem," diye yanitladim; Ama g?neslendik ve o kadar ?ok y?r?d?k ki…
Ona baska bir sey s?yleyecektim, ama sesinin gizli aksani, g?zlerinde sasirttigim yeni isik, bakislarimin istemsiz sabitliginden utandigini fark edene ve kendimi babamin biri tarafindan muayene edildigini fark edene kadar ona bakmaktan baska bir sey yapmami engelledi (dudaklarinda belirli bir g?l?mseme dolastiginda daha da korkuluyordu), Oturma odasindan odama dogru ?iktim.
Kapilari kapattim. Onun benim i?in topladigi ?i?ekler vardi: Onlari ?p?c?klerimle sarimsak yapiyorum; Onlarin b?t?n aromalarini bir anda solumak istedim, i?lerinde Meryem'in elbiselerini aradim; Onlari g?zyaslarimla yikadim… Ah! B?yle bir mutluluktan aglamayanlariniz, ergenliginiz ge?tiyse, umutsuzlukla aglayin, ??nk? o zaman bir daha sevmeyeceksiniz!
Ilk ask… Sevildigini hissetmenin asil gururu: daha ?nce bizim i?in degerli olan her seyin sevgili kadin lehine tatli fedakarligi: b?t?n bir varolusun g?zyaslariyla bir g?nl?g?ne satin alinan mutluluk, Tanri'dan bir hediye olarak alacagiz: gelecegin t?m saatleri i?in parf?m: ge?misin s?nmez isigi: ruhta tutulan ve hayal kirikliklarina solmaya verilmeyen ?i?ek: Insanlarin kiskan?ligini ortadan kaldiramayan tek hazine: lezzetli hezeyan… Cennetten ilham… Meryem! Meryem! Seni ne kadar ?ok sevdim! Seni ne kadar ?ok sevecegim…
VII
Babam Bati Hint Adalari'na son seyahatini yaptiginda, ?ocuklugundan beri ?ok sevdigi kuzeni S?leyman, karisini yeni kaybetmisti. ?ok gen? insanlar G?ney Amerika'ya bir araya gelmisti; ve babam yaptigi yolculuklardan birinde, birka? yil hizmetten ayrildiktan sonra, 1819'da Ispanya krallarini savunmak i?in tekrar silahlanmaya zorlanan ve Mayis 1820'nin yirminci g?n?nde Majagual'da manga atesleyerek ?len Ispanyol, cesur bir kaptanin kizina asik oldu.
Babamin sevdigi gen? kadinin annesi, Yahudi dininden vazge?mesi sartiyla talepte bulundu. Babam yirmi yasinda Hristiyan oldu. Kuzeni o g?nlerde Katolik dinine d?sk?nd?, onun da vaftiz olmasi i?in isteklere boyun egmeden, ??nk? babamin yaptiklarinin, ona istedigi karisini vermesinin, Jamaika'da sevdigi kadin tarafindan kabul edilmesini engelleyecegini biliyordu.
Birka? yil s?ren ayriliktan sonra, iki arkadas birbirlerini tekrar g?rd?ler. S?leyman zaten bir duldu. Karisi Sara, ona o sirada ?? yasinda olan bir kiz birakmisti. Babam onu kederden dolayi ahlaki ve fiziksel olarak deforme olmus buldu ve sonra yeni dini ona kuzeni i?in teselliler verdi, akrabalarinin onu kurtarmak i?in bosuna aradigi teselliler. S?leyman'i, kizini bizim yanimizda egitmesi i?in ona vermeye ?agirdi. Ve onu Hiristiyan yapacagini teklif etmeye cesaret etti. S?leyman, "Sadece kizimin, ruhumu gelistirecek ve yoksullugumu giderecek Hindistan'a bir yolculuga ?ikmami engelledigi dogrudur: Sarah'nin ?l?m?nden sonra da tek tesellim oldu; Ama sen istiyorsun, kizin ol. Hristiyanlar tatli ve iyidir ve kariniz kutsal bir anne olmalidir. Eger Hiristiyanlik bana verdigin rahatlamayi b?y?k talihsizliklerle verirse, belki de kizimi Yahudi birakarak perisan ederim. Akrabalarimiza s?ylemeyin, ama Katolik bir rahibin bulundugu ilk kiyiya ulastiginizda, onu vaftiz ettirin ve adini Meryem olarak degistirin. " Mutsuz adamin s?yledigi buydu, bir?ok g?zyasi d?kt?.
Birka? g?n sonra babami Yeni Granada kiyilarina g?t?recek olan gemiye Montego koyunda yelken a?ildi. Hafif gemi, uzun bir u?usa baslamadan ?nce ormanlarimizin balik?illari gibi beyaz kanatlarini test etti. S?leyman, gemideki takim elbisesini hen?z ayarlamis olan babamin odasina girdi, Esther'i kollarindan birinde otururken tasidi ve digerinden ?ocugun bagajini i?eren bir sandik asti: k???k kollarini amcasina uzatti ve S?leyman, onu arkadasinin odasina koyarak, k???k bagaja hi?kirarak d?st?. Degerli basi, Isa'nin dininden ?nce ?z?nt?n?n vaftizini g?zyasi yagmuruyla yikamis olan bu yaratik, kutsal bir hazineydi; Babam bunu ?ok iyi biliyordu ve asla unutmadi. S?leyman'a, onlari ayiracak olan tekneye atladiginda arkadasi tarafindan bir s?z hatirlatildi ve bogulmus bir sesle cevap verdi: "Kizimin benim i?in ve benim onun ve annesi i?in dualari, ?armiha Gerilmis Olan'in ayaklarinin dibinde birlikte y?kselecek."
Babam d?nd?g?nde yedi yasindaydim ve o kiza ?ok g?zel, ?ok tatli ve g?l?mseyen hayran olmak i?in bana seyahatinden getirdigi degerli oyuncaklari k???msedim. Annem onu oksamalarla ?rtt? ve kiz kardeslerim onu sefkatle eglendirdiler, babamin onu karisinin kucagina koyarak ona s?yledigi andan itibaren: "Bu sana g?nderdigi S?leyman'in kizi."
?ocuk oyunlarimiz sirasinda dudaklari Kastilya aksanlarini mod?le etmeye basladi, g?zel bir kadinin agzinda ve bir ?ocugun g?l?msemesinde ?ok uyumlu ve bastan ?ikarici.
Yaklasik alti yil olurdu. Bir ?gleden sonra babamin odasina girdigimde hi?kirdigini duydum: Kollari masanin ?zerinde ?aprazlanmisti ve alnini ?zerlerine dayamisti; Annem onun yaninda agladi ve dizlerinin ?zerine Meryem basini koydu, bu aciyi anlamiyordu ve amcasinin agitlarina neredeyse kayitsizdi: Kingston'dan o g?n alinan bir mektup, S?leyman'in ?l?m haberini veriyordu. O ?gleden sonra babamin sadece bir s?z?n? hatirliyorum: "Eger herkes son vedalarini alamadan beni terk ederse, neden ?lkeme d?neyim?" Eyvah! k?lleri, okyanusun r?zgarlarinin olmadigi, ?ocukken kumsallarinda kivrandigi, u?suz bucaksizligini gen? ve atesli bir sekilde ge?tigi, mezarinin levhasinda aromoslarin kurutulmus ?i?eklerini ve yillarin tozunu s?p?rmeye geldigi garip bir ?lkede dinlenecekti!
O zamanlar ailemizi taniyarak, Meryem'in ailemin kizi olmadigindan s?phelenebilecek ?ok az kisi vardi. Dilimizi iyi konusuyordu, nazik, canli ve zekiydi. Annem basini oksadiginda, kiz kardeslerim ve ben ile ayni anda, kimse yetimin hangisinin orada oldugunu tahmin edemezdi.
Dokuz yasindaydi. Hala a?ik kahverengi, gevsek ve ince ve hareketli belinde oynayan bol sa?lar; konusan g?zler; seslerimizin sahip olmadigi biraz melankolik aksan; Babamin evinden ?ikarken ?ektigim g?r?nt? b?yleydi: O ?z?c? g?n?n sabahinda, annemin pencerelerinin asmalarinin altinda b?yle bir g?r?nt?yd?.
VIII
Geceleri Emma masaya gelmek i?in kapimi ?aldi. G?zyaslarinin izlerini gizlemek i?in y?z?m? yikadim ve gecikmemi mazur g?rmek i?in elbiselerimi degistirdim.
Mary yemek odasinda degildi ve bosuna, mesleklerinin normalden daha uzun s?re oyalanmasina neden oldugunu hayal ettim. Babamin bos bir koltuk oldugunu fark ederek, onu istedi ve Emma, o ?gleden sonra basinin agridigini ve zaten uyudugunu s?yleyerek onu mazur g?rd?. Etkilenmemeye ?alistim; Ve sohbeti keyifli hale getirmek i?in her t?rl? ?abayi g?stererek, az ?nce ziyaret ettigimiz ?iftliklerde buldugum t?m gelismelerden coskuyla bahsettim. Ama hepsi ise yaramazdi: babam benden daha yorgundu ve erken emekli oldu; Emma ve annem ?ocuklari yataga yatirmak ve Maria'nin nasil oldugunu g?rmek i?in kalktilar, ayni s?kran duygusuna sasirmadan tesekk?r ettim.
Emma yemek odasina d?nse de, aksam yemeginden sonra uzun s?rmedi. Kart oyunlarina katilmam konusunda israr eden Philip ve Heloise, g?zlerimi uykulu olmakla su?ladilar. Ertesi g?n daga kadar bana eslik etmek i?in annemden bosuna izin istemisti, bu y?zden hosnutsuzlukla geri ?ekildi.
Odamda meditasyon yaparken, Meryem'in ?ektigi acinin nedenini tahmin ettigimi saniyordum. Varisimdan sonra odadan nasil ?iktigimi ve gizli aksaninin ?zerimde biraktigi izlenimin, bir duyguyu bastiran birine ?zg? bilgelik eksikligiyle cevap vermeme nasil neden oldugunu hatirladim. ?z?nt?s?n?n k?kenini zaten bildigi i?in, ondan bir af elde etmek i?in bin can verirdi; Ama s?phe ruhumun kargasasini siddetlendirmeye basladi. Meryem'in sevgisinden s?phe ediyordum. Neden kalbim onun ayni sehitlige maruz kaldigina inanmaya ?alisiyor diye d?s?nd?m? Beni bu kadar g?zellige, bu kadar masumiyete sahip olmaya layik g?rmeyin. Beni onun i?in sevgisinin nesnesi olarak kendime inanma noktasina kadar sasirtan o gururu y?z?me firlat, sadece bir kiz kardes olarak sevgisini hak ediyordum. Deliligim i?inde daha az dehsetle, neredeyse zevkle, bir sonraki seyahatim hakkinda d?s?nd?m.
IX
Ertesi g?n safakta kalktim. Dogu'ya dogru, merkezi dag silsilesinin tepeciklerini betimleyen pariltilar, ?zerinde yarim daire seklinde yaldizlanmis, uzaklasmak ve kaybolmak i?in birbirlerinden salinan bazi hafif bulutlar. Vadinin yesil pampalari ve ormanlari mavimsi bir camdan ve bunlarin ortasinda bazi beyaz kul?beler, spiral halinde y?kselen taze yanmis daglarin dumanlari ve bir zamanlar bir nehrin isyanlari gibi g?r?n?yordu. Bati'nin dag silsilesi, kivrimlari ve g?g?sleriyle, sislerle ?rt?lm?s dahilerin elleriyle merkezlerinden sarkan koyu mavi kadife pelerinlerini andiriyordu. Penceremin ?n?nde, bah?edeki aga?larin g?l ?alilari ve yapraklari, yapraklarina ve ?i?eklerine parlayan ?iyleri d?kmeye gelecek ilk esintilerden korkuyor gibiydi. Hepimiz bunu ?z?c? buldum. Av t?fegini aldim: Arka ayaklari ?zerinde oturan, bana bakan, alni asiri dikkatle burusmus, ilk emri bekleyen sefkatli Mayo'ya isaret ettim; Ve tas ?itten atlayarak dag yoluna girdim. I?eri girdigimde, onu gecenin son auralarinin oksamalari altinda taze ve titreyen buldum. Balik?illar horozlarini terk ettiler, u?uslarinda g?nesi g?m?slestiren dalgali ?izgiler olusturdular, r?zgarin kaprislerine terk edilmis kurdeleler gibi. Komsu misir tarlalarina gitmek i?in guaduales'ten ?ok sayida papagan s?r?s? y?kseldi; Ve Diostedе g?n? daglarin kalbinden gelen h?z?nl? ve monoton sarkisiyla karsiladi.
Nehrin tepelik ovasina, alti yil ?nce bir?ok kez yaptigim ayni yoldan indim. Selinin g?k g?r?lt?s? artiyordu ve kisa bir s?re sonra akintilari kesfettikten kisa bir s?re sonra, atlayislarda acele ederken aceleci davranarak, i?lerinde kaynar k?p?klere d?n?st?, durgun sularda kristalin ve p?r?zs?z, her zaman pelus yosun kayalarindan olusan bir yatakta yuvarlandi, kiyida iracales, egrelti otlari ve sari sapli sazliklar, ipeksi t?yler ve mor tohum yataklari ile sinirlandi.
Beni kasirganin sisman bir sedirle olusturdugu k?pr?n?n ortasinda, bir zamanlar ge?tigim yerde durdurun. ?italarindan sarkan parazitik ?i?ekler ve mavi, yanard?ner ?anlar ayaklarimdan dalgalarda sallanmaya basladi. Coskulu ve kibirli bir bitki ?rt?s? nehri uzun boylu tonozlarla kapladi ve i?inden terk edilmis bir Hint tapinaginin kirik ?atisinda oldugu gibi y?kselen g?nesin bazi isinlarina n?fuz etti. May, az ?nce ayrildigim bankada korkak?a uludu ve benim tesvikimle, o g?n benden karsilama ziyaretinin ?denmesini bekleyen yasli Yusuf'un m?lkiyetine giden yolu hemen ?n?mden ge?irerek, fantastik k?pr?n?n ?zerinden ge?meye karar verdi.
K???k bir egimli ve karanlik yama?tan sonra ve dagcinin son yikimlarinin kuru ormanlik alanlarindan atladiktan sonra, kendimi sebzelerle dolu meydanda buldum, oradan yesil tepelerin ortasinda bulunan ve g?r?n?ste yok edilemez ormanlarin arasinda biraktigim k???k evi sigara i?erken g?rd?m. Boyut ve renk bakimindan g?zel olan inekler, buzagilarini arayan mercanin kapisinda k?kredi. Evcil kuslar sabah rasyonunu alan bir kargasa i?indeydi; ?ift?ilerin baltasina saygi duyan yakindaki palmiye aga?larinda, g?r?lt?l? orioller asili yuvalarinda sallandilar ve b?yle hos bir heyecanin ortasinda, bazen mangalindan ve bir sapanla donanmis olan kus?unun keskin ?igligi duyuldu, misir tarlasinda ?irpinan a? Amerika papaganlarini korkuttu.
Antioquia'nin k?pekleri havlayarak ona varisimi haber verdiler. Onlardan korkan Mayo bana yaklasti moh?no. Joseph benimle bulusmak i?in disari ?ikti, bir elinde balta, diger elinde sapka.
K???k ev ?aliskanligi, ekonomiyi ve temizligi kinadi: her sey rustikti, ama rahat?a d?zenlenmisti ve her sey yerindeydi. Evin m?kemmel bir sekilde s?p?r?lm?s, etrafta guadua kaplari, kamis paspaslar ve ayi derileri ile kapli, azizleri temsil eden ve agartilmamis duvarlara turuncu dikenlerle tutturulmus bazi aydinlatilmis kagit baskilar, sagda ve solda Yusuf'un karisinin ve kizlarin yatak odasi vardi. K???k bastondan olusan ve ayni bitkinin yapraklarinin ?atisina sahip mutfak, maydanoz, papatya, pennyroyal ve feslegenin aromalarini karistirdigi bir huertecillo ile evden ayrildi.
Kadinlar normalden daha d?zg?n giyinmis gibiydi. Kizlar, Luc?a ve Trаnsito, mor zaraza pettikatlari ve siyah ?rg? ile sinirlanmis dantel golali ?ok beyaz g?mlekler giyiyorlardi, altinda tespihlerinin bir kismini ve opal renkli cam ampullerin bogucularini sakliyorlardi. Kalin ve jet renkli sa?larinin ?rg?leri, ?iplak, bakimli ve huzursuz ayaklarin en ufak bir hareketinde sirtlarinda oynuyordu. Benimle ?ok ?ekingen konustular; ve bunu fark ederek onlari cesaretlendiren babalariydi: "Ayni ?ocuk Efraim degil mi, ??nk? okuldan bilge ve zaten gen? geliyor?" Sonra daha neseli ve g?l?mseyen oldular: sairlerin ve kadinlarin hayal g?c?nde g??l?, ?ocuk oyunlarinin anilariyla dostane bir sekilde baglandik. Yaslilikla birlikte Yusuf'un fizyonomisi ?ok sey kazanmisti: Sakalini birakmamasina ragmen, y?z?nde, dogdugu ?lkenin iyi ahlakli b?y?klerinin hemen hemen hepsinde oldugu gibi, Kutsal Kitap'a uygun bir sey vardi: gri ve bol bir sa?, kizarmis ve genis alnini g?lgeledi ve g?l?msemeleri ruhun huzurunu ortaya ?ikardi. Yillar boyunca verdigi m?cadelede ondan daha mutlu olan karisi Luisa, elbisesinde Antiokist tarzda bir seyler tuttu ve s?rekli nesesi, onun kaderinden memnun oldugunun anlasilmasini sagladi.
Yusuf beni nehre g?t?rd? ve ekinlerinden ve avlarindan bahsetti, ben de kendimi k???k bir selale olusturan sularin atildigi diaphanous durgun suya daldirdim. D?nd?g?m?zde evdeki tek masada servis edilen kiskirtici ?gle yemegini bulduk. Misir her yerdeydi: sirli toprak tabaklarda servis edilen k?stebek ?orbasinda ve masa ?rt?s?ne dagilmis altin arepalarda. Mutfak esyalarinin tek ?atal bi?ak takimi beyaz tabagimin ?zerinden ge?ti ve mavi ile kenarlandi.
Mayo dikkatli bir bakisla ayaklarimin dibine oturdu, ama normalden daha al?akg?n?ll?yd?.
Josе bir vatozu tamir ederken, zeki ama utan? verici kizlari bana tam bir ?zen g?sterdiler, g?zlerimde neyin eksik olabilecegini tahmin etmeye ?alistilar. ?ok sey s?slenmisti ve ?ilgin kizlardan gayri resmi kadinlar haline gelmislerdi.
O ataerkil ?gle yemeginin tatlisi olan kalin ve k?p?kl? s?t bardagini aceleyle yudumladik, Josе ve ben bah?eyi ve aldigi kipirdamayi gezmeye ?iktik. Dikim hakkindaki teorik bilgime hayran kaldi ve bir saat sonra kizlara ve anneye veda etmek i?in eve d?nd?k.
Iyi yasli adamin beline kralliktan getirdigi dag bi?agini, Trаnsito ve Lucia'nin boyunlarina, degerli tespihlere ve Luisa'nin ellerine annemden yaptirdigi bir emaneti koydu. Yusuf'un g?nesi incelemesine g?re, ?glen vakti geldiginde dagin d?n?s?n? aldim.
X
Yavas?a yaptigim d?n?s?mde, Meryem'in g?r?nt?s? hafizama geri d?nd?. O yalnizliklar, sessiz ormanlari, ?i?ekleri, kuslari ve sulari, neden bana bundan bahsettiler? Meryem'de ne vardi? Nemli g?lgelerde, yesillikleri hareket ettiren esintide, nehrin miriltisinda… Cennet Bah?esi'ni g?rd?g?m i?indi, ama o kayipti; Beni sevmese bile onu sevmeyi birakamiyordum. Ve Yusuf'un kizlarinin benim i?in olusturduklari yabani zambak demetinin kokusunu emdim, belki de Meryem'in dudaklarindan etkilenmeyi hak edeceklerini d?s?nd?m: b?ylece gecenin kahramanca ama?larim birka? saat i?inde zayifladi.
Eve gelir gelmez annemin terzisine gittim: Mary onunla birlikteydi; Kiz kardeslerim tuvalete gitmislerdi. Selamima cevap verdikten sonra, Maria g?zlerini dikise indirdi. Annem d?nd?g?me sevindi. Gecikmeden dolayi evde ?rkt?g?m i?in, o anda beni ?agirmislardi. Onunla Joseph'in ilerleyisini d?s?nerek konustu ve Mayo diliyle giysilerimden yabani otlara yakalanmis olan mafsallari ?ikardi.
Mary g?zlerini tekrar kaldirdi, onlari sol elimdeki zambak buketine sabitledi, sag elimle av t?fegine yaslanirken: Onlari istedigimi anladigimi saniyordum, ama tanimlanamaz bir korku, anneme ve geceleri kararlarima duydugum belli bir saygi, onlari ona sunmami engelledi. Ama k???k zambaklarimdan birinin parlak kahverengi sa?larinda ne kadar g?zel g?r?necegini hayal etmekten zevk aldim. Onun i?in ?yle olmaliydilar, ??nk? sabahlari masamin vazosu i?in portakal ?i?ekleri ve menekseler toplardim. Odama girdigimde orada bir ?i?ek g?rmedim. Masanin ?zerinde sarilmis bir engerek bulmus olsaydim, ?i?eklerin yoklugunun neden oldugu duyguya esit bir duygu hissetmezdim: kokusu, ?alisma saatlerinde etrafimda dolasan, gece boyunca yatagimin perdelerinde sallanan Meryem'in ruhundan bir sey haline gelmisti … Ah! Bu y?zden beni sevmedigi dogruydu! Bu y?zden vizyoner hayal g?c?m tarafindan ?ok aldatilmis olabilirdim! Ve onun i?in getirdigim o buketten ne yapabilirdim? G?zel ve bastan ?ikarici baska bir kadin, o anda, gururuma karsi kizginligimin, Meryem'e karsi kizginligimin o aninda orada olsaydi, herkese g?stermesi ve onunla s?slenmesi sartiyla ona verirdim. Sevgili bir ill?zyona son bir kez veda edercesine dudaklarima getirdim ve pencereden disari attim.
XI
G?n?n geri kalaninda neseli olmak i?in ?aba sarf ettim. Masada coskuyla Bogota'nin g?zel kadinlarindan bahsettim ve kasitli olarak P***'nin l?tuf ve zek?sini d?s?nd?m. Babam beni duymaktan memnundu: Elo?sa aksam yemeginden sonra gecenin aksama kadar s?rmesini isterdi. Meryem sessizdi; ama bana ?yle geliyordu ki, yanaklari bazen soluklasiyordu ve ilkel rengi onlara geri d?nmemisti, tipki gece boyunca bir ziyafeti s?sleyen g?llerinki gibi.
Konusmanin son b?l?m?ne dogru, Mary, simarttigi ?? yasindaki erkek kardesim John'un sa?lariyla oynuyormus gibi davranmisti. Sonuna kadar dayandi; Ama ben ayaga kalkar kalkmaz ?ocukla birlikte bah?eye gitti.
?gleden sonranin geri kalaninda ve ilk gece, babamin masa basi ?alismasinda ona yardim etmek gerekiyordu.
Saat sekizde ve kadinlar her zamanki dualarini ettikten sonra, bizi yemek odasina ?agirdilar. Masaya oturdugumuzda, Maria'nin basindaki zambaklardan birini g?r?nce sasirdim. G?zel y?z?nde ?yle bir asil, masum ve tatli bir teslimiyet havasi vardi ki, sanki onda simdiye kadar bilmedigim bir sey tarafindan miknatislanmis gibi, ona bakmayi birakmam m?mk?n degildi.
Sevecen ve g?l?mseyen kiz, r?yamda g?rd?klerim kadar saf ve bastan ?ikarici bir kadin, onu b?yle taniyordum; Ama k???msememe boyun egdi, o benim i?in yeniydi. Istifa ederek tanrisallastim, alnina bir bakis atmaya layik olmadigimi hissettim.
Yusuf ve ailesi hakkinda bana sorulan bazi sorulari yanlis yanitladim. Kederim babamdan gizlenemezdi; Meryem'e d?nerek, g?l?mseyerek s?yle dedi:
"Sa?larinda g?zel bir zambak var: Bah?edekilerin hi?birini g?rmedim.
Saskinligini gizlemeye ?alisan Mary, neredeyse fark edilemez bir sesle cevap verdi:
"Daglarda sadece bu zambaklar var.
O anda Emma'nin dudaklarinda nazik bir g?l?msemeyle sasirdim.
"Peki onlari kim g?nderdi?" Babam sordu.
Mary'nin utanci zaten fark edilmisti. Ona baktim; Ve benim g?z?mde yeni ve cesaret verici bir sey bulmus olmaliydi, ??nk? daha sert bir aksanla cevap verdi:
"Efraim bazilarini bah?eye atti; Ve bize ?yle geliyordu ki, bu kadar nadir olduklari i?in, kaybolmalari ?z?c?yd?: bu onlardan biri.
"Mary," dedim, "bu ?i?eklerin bu kadar degerli oldugunu bilseydim, onlari saklardim. Senin i?in; ama onlari her g?n masamin vazosuna konanlardan daha az g?zel buldum.
Kizginligimin nedenini anladi ve bir bakisi bana o kadar a?ik bir sekilde s?yledi ki, kalbimin ?arpintilarinin duyulacagindan korktum.
O gece, aile odadan ?ikarken, Maria gelisig?zel bir sekilde yanimda oturuyordu. ?ok teredd?t ettikten sonra, sonunda ona duygularimi kinayan bir sesle dedim ki: "Mary, onlar senin i?indi, ama seninkini bulamadim."
Kanepede elimle birlikte dururken biraz ?z?r diledi, irademe yabanci bir hareket tarafindan tutuldu. Konusmayi birakti. G?zleri saskinlikla bana bakti ve benimkinden ka?ti. Serbest biraktigi el, aci i?inde alninin ?zerinden ge?ti ve basini onun ?zerine dayadi, ?iplak kolunu hemen yastiga batirdi. Sonunda, o anda bizi birlestiren madde ve ruhun bu ikili bagini geri almak i?in ?aba sarf ederek, ayaga kalkti; Ve sanki baslamis olan bir yansimayi tamamliyormus gibi, bana o kadar sessizce s?yledi ki, onu zorlukla duyabiliyordum: "O zaman… Her g?n en g?zel ?i?ekleri toplayacagim"; ve ortadan kayboldu.
Meryem'inki gibi ruhlar, sevginin d?nyevi dilini g?rmezden gelirler; Ama sevdikleri kisinin ilk oksamasinda titreyerek egilirler, tipki r?zgarlarin kanatlari altindaki ormanlarin afyon hashasi gibi.
Meryem'e olan askimi itiraf etmistim; Beni bunu ona itiraf etmem i?in cesaretlendirmis, o ?i?ekleri toplamak i?in kendini bir k?le gibi al?altmisti. Son s?zlerini bana sevin?le tekrarladim; Sesi hala kulagima fisildadi, "O zaman her g?n en g?zel ?i?ekleri toplayacagim."
XII
Daglarin y?kselen sirtlari ?zerinde derin bir g?ky?z?n?n altinda tam ve b?y?k bir sekilde y?kselen Ay, orman yama?larini aydinlatti, yarumoslarin tepelerinde uzanimlar halinde agartildi, sellerin k?p?klerini g?m?slestirdi ve melankolik berrakligini vadinin dibine yaydi. Bitkiler en yumusak ve en gizemli aromalarini soludular. Sadece nehrin miriltisiyla kesilen bu sessizlik, ruhum i?in her zamankinden daha hosnut ediciydi.
Dirseklerimi pencere ?er?eveme yaslayarak, onu o ilk sabah sasirttigim g?l ?aliliklarinin ortasinda g?rd?g?m? hayal ettim: orada zambak buketini topluyor, gururunu askina feda ediyordu. Bundan sonra kalbinin ?ocuk?a r?yasini bozacak olan bendim: Onunla askimdan bahsedebilir, onu hayatimin nesnesi haline getirebilirdim. Yarin! Sihirli kelime, sevildigimizi s?yledigimiz gece! Onlarin bakislari, benimkiyle bulusuyor, artik benden saklayacak hi?bir seyleri olmayacakti; Mutluluguma ve gururuma kendini g?zellestirirdi.
Cauca'daki Temmuz safagi, ertesi g?n banyodan ?iktiktan birka? dakika sonra kendini bana sundugunda Maria kadar g?zel olmamisti, g?lgeli kaplumbaga kabugu sa?lari gevsek ve yari kivrilmis, yanaklari hafif?e pembe renkte solmus, ancak zaman zaman kizariklikla havalanmisti; ve Meryem gibi kadinlarda saklamalarinin m?mk?n olmadigi bir mutlulugu ortaya ?ikaran o en iffetli g?l?msemeyi sefkatli dudaklarinda oynuyor. Zaten parlak olandan daha tatli olan bakislari, uykusunun eskisi kadar huzurlu olmadigini g?steriyordu. Ona yaklastigimda, alninda zarif ve zar zor algilanabilir bir kasilma, g?zelliginin t?m isigiyla g?zlerimi kamastirdiktan sonra, dudaklarima sessizlik empoze ettiginde, ?ok fazla bildigini tekrarlamak ?zereyken benim i?in bir?ok kez kullandigi bir t?r sahte siddet fark ettim.
Onu s?rekli yanimda bulundurmak benim i?in zaten bir zorunluluktu; askima terk edilmis varliginin tek bir anini bile kaybetmemek; Ve sahip olduklarimdan mutlu ve hala nese i?in istekli olarak, baba evinin cennetini yapmaya ?alistim. Maria'ya ve kiz kardesime, benim y?netimimde bazi temel ?alismalar yapma arzusunu dile getirdiklerini s?yledim: proje hakkinda tekrar heveslendiler ve o g?nden itibaren baslamasina karar verildi.
Odanin a?ilarindan birini ?alisma dolabina d?n?st?rd?ler; Odamdan bazi haritalari ?ikardilar; Babamin masasinda g?rmezden gelinen cografi d?nyanin tozunu aldilar; Iki konsol, ?alisma masalari yapmak i?in s?s esyalarindan temizlendi. Annem, projemizin gerektirdigi t?m karmasaya tanik oldugunda g?l?msedi.
Her g?n iki saat boyunca bulustuk, bu s?re zarfinda cografyanin bazi b?l?mlerini a?ikladim, bazi d?nya tarihini okudum ve ?ogu zaman Hiristiyanligin Dehasi'nin bir?ok sayfasini okudum. Sonra Meryem'in t?m zekasini takdir edebildim: c?mlelerim hafizasina silinmez bir sekilde kazinmisti ve anlayisi neredeyse her zaman ?ocuk?a bir zaferle a?iklamalarimin ?n?ndeydi.
Emma sirri sasirtmis ve masum mutlulugumuza d?sk?nd?. Kalbimde neler olup bittigini o sik sik derslerde ondan nasil saklayabilirim? Istenen bir a?iklama yaparken yoldasinin b?y?c? y?z?ndeki hareketsiz bakislarimi izlemis olmaliydi. Haritada bosuna aranan bir noktaya yerlestirirsem elini Meryem'e dogru titredigini g?rm?st?m. Ve ne zaman masanin yaninda otursalar, koltugumun iki yaninda duruyorlardi, Mary kitabimda ya da mektuplarda yer alan bir seye daha iyi bakmak i?in egiliyordu, nefesi, sa?larimi fir?alamasi, ?rg?leri, omuzlarindan yuvarlanmasi, a?iklamalarimi rahatsiz ediyordu ve Emma onun al?akg?n?ll?l?kle dogruldugunu g?rebiliyordu.
Bazen, ev isleri ?grencilerimin dikkatini ?ekerdi ve kiz kardesim her zaman onlari yerine getirme sorumlulugunu ?stlendi ve bir s?re sonra bizimle bulusmak i?in geri d?nd?. Sonra kalbim ?arpti. Mary, ?ocuk?a ciddi alni ve neredeyse g?len dudaklariyla, Byron'unki gibi alinlarini ezmek i?in yapilmis, gamzelerle dolu aristokrat ellerinden bazilarini kazmak i?in terk edildi; ve aksani, kendine ?zg? o m?zige sahip olmaktan vazge?meden, bug?n bosuna hatirlamaya ?alisacagim yumusak bir sekilde ifade edilmis kelimeleri s?ylerken yavas ve derin hale geldi; ??nk? onlari bir daha duymadim, ??nk? baska dudaklarla s?ylendiginde ayni degiller ve bu sayfalara yazilmislar anlamsiz g?r?n?rlerdi. Uzun yillardir tek bir c?mlenin akla gelmedigi baska bir dile aittirler.
XIII
Chateaubriand'in sayfalari yavas yavas Mary'nin hayal g?c?ne m?rekkepler veriyordu. O kadar Hiristiyan ve inan? dolu ki, Katolik ibadetinde sunulan g?zellikleri buldugu i?in sevindi. Ruhu, her seyi g?zellestirmek i?in ona en degerli renkleri sundugum paletten aldi; ve siirsel ates, ona sahip olan erkekleri hayranlik uyandiran ve kendilerine ragmen onu ifsa eden kadinlari tanrisallastiran, o zamana kadar insan y?z?nde bilmedigim y?z b?y?lerini veren Cennetin bir armagani. Sairin d?s?nceleri, masumiyetinin ortasindaki bastan ?ikarici kadinin ruhuna hos geldiniz diye, kalbi yeniden harekete ge?iren uzak ve tanidik bir uyumun yankisi olarak bana geri d?nd?.
Bir ?gleden sonra, ?lkeminkiler gibi, mor bulutlar ve soluk altin lambalarla s?slenmis, Meryem kadar g?zel, benim i?in oldugu kadar g?zel ve ge?ici, o, kiz kardesim ve ben, yamacin genis tasinin ?zerinde otururken, nehrin hareketli akintilarini yuvarlayan derin ovada saga dogru g?rd?g?m?z yerden, ve ayaklarimizin dibinde g?rkemli ve sessiz vadi varken, Atala'nin b?l?m?n? okudum ve hareketsizlikleri ve terk edilmeleriyle hayranlik uyandiran ikili, sairin "d?nyayi aglatmak" i?in topladigi t?m o melankoliyi dudaklarimdan duydular. Kiz kardesim, sag kolunu omuzlarimdan birine dayamis, basi neredeyse benimkine bagliydi, g?zleriyle okudugum satirlari takip etti. Yanimda yari diz ??km?s olan Mary, islak bakislarini artik y?z?mden birakmadi.
G?nes batmisti ki, degismis bir sesle siirin son sayfalarini okudum. Emma'nin solgun basi omzuma yaslanmisti. Mary y?z?n? iki eliyle sakladi. Chactas'in sevgilisinin mezari ?zerindeki y?rek burkan vedasini okuduktan sonra, sik sik g?gs?me bir hi?kirik koparan veda: "Yabanci bir ?lkede huzur i?inde uyu, talihsiz gen? kadin! Sevginizin, s?rg?n?n?z?n ve ?l?m?n?z?n ?d?l? olarak, Chactas'in kendisinden bile terk edildiniz." diyen Maria, sesimi duymayi birakarak, y?z? kesfetti ve kalin g?zyaslari i?inden ge?ti. Sairin yaratimi kadar g?zeldi ve hayal ettigi sevgiyle sevdim. Sessizce ve yavas?a eve dogru yola koyulduk. Eyvah! Ruhum ve Meryem'inki sadece bu okumadan etkilenmekle kalmadilar, ayni zamanda bu duygudan da etkilendiler.
XIV
?? g?n sonra, bir ?gleden sonra dagdan asagi indigimde, i? koridorlarda t?kezledigim hizmet?ilerin y?zlerinde biraz ?rk?t?lm?s gibi g?r?n?yordum. Kiz kardesim Maria'nin sinir krizi ge?irdigini s?yledi. Ve bunun hala anlamsiz oldugunu ekleyerek, aci verici endisemi m?mk?n oldugunca sakinlestirmeye ?alisti.
T?m ?nlemleri unutarak, Mary'nin bulundugu yatak odasina girdim ve onu hayata d?nd?rmek i?in onu kalbime karsi tutmami saglayacak ?ilginlikta ustalasarak, saskinlikla yatagina yaklastim. Ayaklarinin dibinde babam oturuyordu: yogun bakislarindan birini bana dikti ve sonra Meryem'e ?evirdi, bana g?sterdiginde bana bir azarlama yapmak istiyor gibiydi. Annem oradaydi; Ama beni aramak i?in yukari bakmadi, ??nk? sevgimi bilerek, iyi bir annenin oglunun sevdigi kadina, oglunun kendisine nasil aciyacagini bildigi i?in bana acidi.
Onu d?s?nerek hareketsiz durdum, k?t?l?g?n?n ne oldugunu ?grenmeye cesaret edemedim. Sanki uyuyor gibiydi: ?l?mc?l solgunlukla kapli y?z?, sabahlari ona verdigim ?i?eklerin sikilmis olarak kesfedildigi ??r?m?s sa?lar tarafindan yari yariya gizlenmisti: b?z?lm?s alni dayanilmaz bir istirabi ortaya ?ikardi ve hafif bir ter tapinaklarini nemlendirdi: kapali g?zlerden kirpiklerde duran g?zyaslarini akitmaya ?alismislardi.
Babam t?m acilarimi anlayarak, emekli olmak i?in ayaga kalkti; ama gitmeden ?nce yataga yaklasti ve Meryem'in nabzini tutarak s?yle dedi:
"Her sey oldu. Zavalli kiz! Annesinin ?ektigi k?t?l?k de tamamen ayni.
Mary'nin g?gs? bir hi?kirik olusturacakmis gibi yavas?a y?kseldi ve dogal durumuna d?nd?g?nde sadece bir i? ?ekti. Babam disari ?iktiginda kendimi yatagin basina koydum ve sessiz kalan annemi ve Emma'yi unutarak, Meryem'in ellerinden birini yastiktan aldim ve onu simdiye kadar g?zyaslarimin akintisinda yikadim. T?m talihsizligimi ?l?t?: tedavi edilemez epilepsi saldirisina ugrayan ?ok gen? yasta ?len annesinin ayni k?t?l?g?yd?. Bu fikir, onu kirmak i?in t?m varligimi ele ge?irdi.
O hareketsiz elde, nefesimin isiyi geri getiremedigi bir hareket hissettim. Mary zaten daha ?zg?rce nefes almaya baslamisti ve dudaklari bir kelime s?ylemek i?in m?cadele ediyor gibiydi. Kafasini bir yandan diger yana hareket ettirdi, sanki ezici bir agirliktan kurtulmaya ?alisiyormus gibi. Bir an dinlendikten sonra, anlasilmaz kelimeler kekeledi, ama sonunda adim aralarinda a?ik?a algilandi. Ayaga kalktigimda, g?zlerini yutarak, belki de ellerime ?ok fazla bastirdim, belki de dudaklarim onu ?agirdi. Yogun bir isiktan yaralanmis gibi g?zlerini yavas?a a?ti ve beni tanimak i?in ?aba sarf ederek onlari ?zerime sabitledi. Bir an sonra yari ayaga kalkarak, "Bu nedir?" dedi, beni ?ekip g?t?rd?; "Bana ne oldu?" diye devam etti, anneme seslenerek. Onu rahatlatmaya ?alistik ve o zamanlar a?iklayamadigim bir azarlama olduguna dair bir aksanla ekledi, "G?r?yor musun? Bundan korkuyordum."
Erisimden sonra aci ?ekiyordu ve derinden ?z?l?yordu. Aksamlari onu g?rmek i?in geri d?nd?m, babam tarafindan bu gibi durumlarda kurulan g?rg? kurallari izin verdiginde. Ona veda ettigimde, bir an i?in elimi tutarak, "yarin g?r?s?r?z," dedi ve bir aksam konusmamizi her kestiginde yaptigi gibi bu son s?z? vurguladi, ertesi g?n? bitirmemizi d?rt g?zle bekliyordu.
XV
Odama giden koridora ?iktigimda, bah?edeki s?g?tleri sert bir geyik salladi; Ve meyve bah?esine yaklastigimda, korkmus kuslarin attigi portakal aga?larinin bah?elerinde yirtildigini duydum. Senlik atesinin pariltisiyla yaralanan bir broquel'un anlik yansimasina benzeyen soluk simsek, vadinin karanlik dibini aydinlatmak istiyor gibiydi.
Koridorun s?tunlarindan birinde uzanirken, tapinaklarimi kirba?layan yagmuru hissetmeden, babamin b?ylesine korkun? s?zler s?yledigi Meryem'in hastaligini d?s?nd?m. G?zlerim onu belki de bir daha geri d?nmeyecek sessiz ve sakin gecelerde oldugu gibi tekrar g?rmek istedi!
Bir kusun titresen kanadi gibi bir sey alnimi fir?alamak i?in geldiginde ne kadar zaman ge?tigini bilmiyorum. Onu takip etmek i?in hemen ormana baktim: siyah bir kustu.
Odam soguktu; Pencerenin g?lleri, firtinali r?zgarin sertligine terk edilmekten korkuyormus gibi titriyordu: Vazo, sabahleyin Meryem'in i?ine yerlestirdigi zambaklari ?oktan solmus ve bayilmisti. Bunun ?zerine bir r?zg?r aniden lambayi s?nd?rd?; Ve bir g?k g?r?lt?s?, b?y?yen g?mb?rt?s?n?n uzun s?re duyulmasina izin verdi, sanki daglarin kayalik zirvelerinden d?sen dev bir arabaninkiymis gibi.
O hi?kiran doganin ortasinda, ruhum h?z?nl? bir dinginlige sahipti.
Oturma odasinda saat on ikiyi vurmustu. Kapimin yaninda ayak sesleri hissettim ve ?ok ge?meden babamin sesi beni ?agirdi. "Kalk," dedi cevap verir vermez; "Mary hala k?t?."
Erisim tekrarlanmisti. ?eyrek saat sonra gitmem i?in uyarildim. Babam bana hastaligin belirtileri hakkinda son belirtileri verirken, negrito Juan Аngel sabirsiz ve korkmus bir sekilde retinto atimi susturdu. Rode; Ayakkabi boynuzlu toynaklari parke tasinin ?zerinde gicirdadi ve bir an sonra vadinin ovalarina inip canli bir simsek isiginda yolu aradim. Dr. Mayn'in istegi ?zerineydi ve o zaman m?lk?m?zden ?? liglik bir saha sezonu ge?iriyordu.
Meryem'in o ?gleden sonra onu yatakta g?rd?g?m g?r?nt?s?, bana belki de gelmeyecek olan "yarin g?r?s?r?z" dediginde benimle birlikte gitti ve sabirsizligimi k?r?kleyerek, beni yolculugun sonundan ayiran mesafeyi durmadan ?l?memi sagladi; Atin hizinin ilimli olmak i?in yeterli olmadigi konusunda sabirsizlik,
Ovalar kaybolmaya basliyordu, kariyerimin tam tersi y?nde ka?iyordu, kasirganin ezdigi devasa battaniyeler gibi. En yakin oldugunu d?s?nd?g? ormanlar, onlara dogru ilerledik?e uzaklasiyor gibiydi. Kasvetli incir ve chiminangos arasinda r?zgarin sadece biraz inlemesi, sadece atin yorgun hiriltisi ve toynaklarinin isiltili ?akmaktaslarina ?arpmasi, gecenin sessizligini bozdu.
Santa Elena'nin bazi kabinleri sagimdaydi ve kisa bir s?re sonra k?peklerinin havlamasini duymayi biraktim. Yolda uyuyan inekler beni tempoyu ilimlilastirmaya basladi.
Beyaz sapeli ve ceibas ormanlariyla M*** lordlarinin g?zel evi, y?kselen ayin ilk isinlarinda, kuleleri ve ?atilari zamanla par?alanacak bir kale gibi uzaktan g?r?lebiliyordu.
Amaime gecenin yagmurlariyla b?y?yerek asagi indi ve k?kremesi kiyiya ulasmadan ?ok ?nce bana duyurdu. Bankalarin yapraklari boyunca dalgalari g?m?slestirecek olan ayin isiginda, selinin ne kadar arttigini g?rebiliyordum. Ama beklemek m?mk?n degildi: Bir saatte iki lig yapmisti ve hala k???kt?. Mahmuzlari, kulaklari nehrin dibine dogru uzanan ve sagir bir sekilde homurdanan atin ijarelerine koydum, ayaklarina vuran sularin ivmesini hesapliyor gibiydi: ellerini onlara batirdi ve yenilmez bir ter?rle bogulmus gibi, bacaklarini ?evirerek hizla geri ?ekildi. Boynunu oksadim, yeleyi nemlendirdim ve kendini nehre atmasi i?in tekrar d?rtt?m; Sonra sabirsizlikla ellerini kaldirdi, ayni zamanda hilallerin ??pl?g?n? ka?irdigimdan korkarak terk ettigim t?m dizginleri istedi. Bir kayanin kenarini tutarak yaklasik yirmi ?ubukla bankaya tirmandi; Burnunu k?p?klere yaklastirdi ve hemen kaldirarak dereye kostu. Su neredeyse her seyi kapladi, dizlerime ulasti. Dalgalar kisa bir s?re sonra belimin etrafinda kivrildi. Bir eliyle v?cudunun g?r?nen tek kismi olan hayvanin boynunu sivazlarken, diger eliyle kesme ?izgisini yukari dogru daha kavisli olarak tanimlamaya ?alisti, ??nk? aksi takdirde egimin alt kismini kaybetti, y?ksekligi ve kirik guaduallari sallayan sularin kuvveti nedeniyle erisilemezdi. Tehlike ge?misti. Biri patlamis olan kayislari incelemek i?in indim. Asil vahsi adam sarsildi ve bir an sonra y?r?y?se devam ettim.
Bir birligin d?rtte birini y?r?d?kten sonra, sessiz ormanlarin g?lgelerinde kaybolana kadar aydinlatilmis olarak yuvarlanan m?tevazi, diaphanous ve p?r?zs?z Nima'nin dalgalarini ge?tim. Solda, evi, ceiba aga?larinin bah?elerinin ortasinda ve ?atisindaki yapraklari y?kselten palmiye aga?lari grubunun altinda, ay isiginda gecelerde bir vahanin aga?larina asili bir oryantal kralin ?adirini andiran Santa R.'nin pampasini biraktim.
Sabah saat ikiydi ki, P***'nin villasini ge?tikten sonra doktorun yasadigi evin kapisindan s?k?ld?m.
XVI
Ayni g?n?n ?gleden sonrasinda, doktor, Mary'yi neredeyse tamamen restore ettikten ve erisimin tekrarlanmasini ?nlemek i?in bir rejim re?ete ettikten sonra bizden ayrildi ve hasta kadini sik sik ziyaret edecegine s?z verdi. Tehlike olmadigina dair g?vence verdigini duymak i?in tarif edilemez bir rahatlama hissettim ve onun i?in, simdiye kadar onu itiraf eden kisinin ?ifte sevgisi, sadece b?yle hizli bir ikmalin Meryem'i ?ng?rmesi nedeniyle. Bir dizi yolda ona eslik edecek olan doktor ve babam yola ?iktiktan sonra odasina girdim. Sa?larini ?rmeyi bitiriyor, kiz kardesimin minderlerinin ?zerinde tuttugu aynada kendine bakiyordu. Mobilyalari geri ?evirerek, kizararak, s?yle dedi:
"Bunlar hasta meslekler degil, degil mi?" Ama ben zaten iyiyim. Umarim sana d?n geceki kadar tehlikeli bir yolculuk vermem.
"Bu yolculukta hi?bir tehlike olmadi," diye yanitladim.
"Nehir, evet, nehir! Bunu ve benim y?z?mden senin basina gelebilecek pek ?ok seyi d?s?nd?m.
"?? liglik bir yolculuk mu?" Buna siz mi diyorsunuz…?
"Bogulabildigin o yolculuk," dedi doktor, o kadar sasirmisti ki, hen?z bana baski yapmamisti ve ?oktan bunun hakkinda konusuyordu. Sen ve o nehrin asagi inmesi i?in iki saat beklemek zorunda kaldiniz.
"At sirtindaki doktor bir mauladir; Ve onun pacienzuda katiri iyi bir atla ayni degildir.
"Ge?idin k???k evinde yasayan adam," diye s?z?n? kesti Maria, "bu sabah siyah atini tanidiginda, d?n gece kendini nehre atan binici, ge?medigini haykirdiginda zamaninda bogulmamissa, kendine hayran kaldi. Eyvah! Oh, hayir; Bir daha hastalanmak istemiyorum. Doktor sana hi?bir haberim olmayacagini s?ylemedi mi?
"Evet," diye yanitladim; Ve bana bu on bes g?nde seni g?rmeye gelmeden iki g?n ?st ?ste ge?mesine izin vermeyecegime s?z verdi.
"O zaman geceleri baska bir yolculuk yapmak zorunda kalmayacaksin. Ne yapardim ki…
"Benim i?in ?ok aglardin, degil mi?" —G?l?mseyerek cevap verdim.
Birka? dakika bana bakti ve ekledim:
"Herhangi bir zamanda ?lecegimden emin olabilir miyim …
"Neyin nesi?"
Ve gerisini g?zlerimde tahmin ediyorum:
"Her zaman, her zaman! —neredeyse gizlice ekledi, minderlerin g?zel dantelini inceliyor gibiydi.
"Ve sana s?yleyecek ?ok ?z?c? seylerim var," diye devam etti birka? dakikalik sessizlikten sonra; O kadar ?z?c? ki, hastaligimin nedeni onlar. Sen dagdaydin… Annem her seyi biliyor; ve babamin ona, annemin adini duyamadigim bir k?t?l?kten ?ld?g?n? s?yledigini duydum; kaderinde g?zel bir kariyer yapmak oldugunu; ve ben… ah! Duyduklarimin dogru olup olmadigini bilmiyorum… Benimle oldugun gibi olmani hak etmiyorum olacak.
Pe?eli g?zlerinden solgun yanaklarina yuvarlandi, silmek i?in acele ettigi g?zyaslari.
"Bunu s?yleme, Mary, bunu d?s?nme," dedim; Hayir; Size yalvariyorum.
"Ama eger duyduysam ve sonra kendimi bilmedigim zamandi… Neden, o zaman?"
"Bak, yalvariyorum sana… Ben… Size artik bunun hakkinda konusmamanizi s?ylememe izin vermek ister misiniz?
Alninin dayandigi ve elini benimkinin arasinda salladigim kolunun ?zerine d?smesine izin vermistim ki, hemen odada Emma'nin giysilerinin yaklasmakta olan g?r?lt?s?n? duydum.
O gece aksam yemeginde kiz kardeslerim ve ben yemek odasinda, normalden daha uzun s?ren ailemi bekliyorduk. Sonunda, odada ?nemli bir konusmayi bitiriyormus gibi konustuklari duyuldu. Babamin soylu fizyonomisi, dudaklarinin u?larindaki hafif kasilmada ve alnini kaslarindan ge?en k???k kirisiklikta, onu degistiren ahlaki bir m?cadeleyi s?rd?rd?g?n? g?steriyordu. Annem solgundu, ama sakin olmak i?in en ufak bir ?aba g?stermeden, masaya otururken bana s?yle dedi:
"Yusuf'un bu sabah bizi g?rmek ve seni ava davet etmek i?in burada oldugunu s?ylemeyi hatirlamamistim; Ancak haberi ?grendiginde, yarin ?ok erken d?necegine s?z verdi. Kizlarinizdan birinin evlendiginin dogru olup olmadigini biliyor musunuz?
"Projesi hakkinda sana danismaya ?alisacak," dedi babam devamsizca.
"Muhtemelen bir ayi avi," diye yanitladim.
"Ayilar mi?" Ne! Ayilari avliyor musun?
"Evet efendim; Onunla birka? kez yaptigim eglenceli bir av.
"Benim ?lkemde," diye yanitladi babam, "seni barbar ya da kahraman olarak g?r?rlerdi.
"Ve yine de, bu t?r bir ayrilma, her g?n ve her yerde yapilan geyiklerinkinden daha az tehlikelidir; Birincisi i?in, avcilardan kendilerini bre?as ve selaleler arasinda dikkatsizce ??kmeye atmalarini istemek yerine, sadece biraz ?eviklik ve dogru bir ama? gerektirir.
Babam, bir zamanlar sahip oldugu kaslarini ?attigini artik y?z?nde g?stermeden, Jamaika'da geyiklerin avlanma bi?iminden ve akrabalarinin bu t?r eglencelere ne kadar d?sk?n olduklarindan bahsetti, azmi, becerisi ve coskusuyla kendilerini aralarinda ayirdi, S?leyman, g?lerek, bazi anekdotlar anlatti.
Masadan kalktigimizda yanima geldi ve s?yle dedi:
"Annenle seninle bir seyler konusmaliyiz; O zaman odama gel.
I?eri girdigimde, babam sirtini odanin en az aydinlatilmis kisminda, orada her durdugunda oturdugu koltukta oturan anneme yazdi.
"Otur," dedi, bir an i?in yazmayi birakip beyaz camdan yapilmis ve altinla s?slenmis g?zl?klerin ?zerinden bana bakarak.
Birka? dakika sonra, yazmakta oldugu hesap defterini dikkatlice yerine yerlestirdikten sonra, oturdugum yere bir koltuk daha yaklastirdi ve al?ak sesle s?yle konustu:
"Annenin bu konusmaya tanik olmasini istedim, ??nk? bu benimle ayni g?r?se sahip oldugu ciddi bir konu.
Sikmak ve i?tigi puroyu atmak i?in kapiya gitti ve s?yle devam etti:
"?? aydir bizimle birliktesiniz ve ancak iki ay sonra Bay A*** Avrupa gezisine baslayabilecek ve onunla birlikte gitmelisiniz. Bu gecikme, bir dereceye kadar, hi?bir sey ifade etmiyor, ??nk? hem alti yillik aradan sonra baskalari tarafindan takip edilmek i?in yanimizda olmaniz bizim i?in ?ok memnuniyet verici, hem de burada bile ?alismanin en sevdiginiz zevklerden biri oldugunu zevkle g?zlemliyorum. Karakteriniz ve yeteneklerinizle b?y?k umutlar besledigimi, pesinden kosacaginiz kariyeri a?ik?a ta?landiracaginiza dair b?y?k umutlar tasarladigimi sizden saklayamam ve saklamamaliyim. Yakinda ailenizin, ?zellikle de kardesinizin ?l?m?nden sonra desteginize ihtiya? duyacagini g?z ardi etmiyorsunuz.
Sonra durakladi ve devam etti:
"Davranislarinizda size dogru olmadigini s?ylemeniz gereken bir sey var: sadece yirmi yasindasiniz ve o yasta d?s?ncesizce tesvik edilen bir sevgi, az ?nce sizinle konustugum t?m umutlari yaniltici hale getirebilir. Meryem'i seviyorsun ve bunu g?nlerdir biliyorum elbette. Meryem neredeyse benim kizimdir ve eger yasiniz ve konumunuz bir evlilik d?s?nmemize izin verseydi, g?zlemleyecek hi?bir seyim olmazdi; ama buna izin vermezler ve Mary ?ok gen?tir. Ortaya ?ikan tek engel bunlar degil; Belki de asilmaz bir tane var ve size bundan bahsetmek benim g?revim. Meryem sizi s?r?kleyebilir ve bizi de sizinle birlikte tehdit altinda olan acinasi bir talihsizlige s?r?kleyebilir. Dr. Mayn, annesinin yenik d?st?g? ayni k?t?l?kten gen? yasta ?leceginden emin olmak i?in neredeyse cesaret ediyor: d?n aci ?ektigi sey, her erisimde artis g?steren, bilinen en k?t? karaktere sahip bir epilepsi ile sona erecek olan epileptik bir senkoptur: doktor b?yle diyor. Simdi kendinize cevap verin, ne s?yleyeceginiz ?zerine ?ok fazla meditasyon yapin, tek bir soruya; Rasyonel bir adam ve beyefendi olarak cevap verin; ve kendi geleceginiz ve sizin geleceginiz s?z konusu oldugunda, karakterinize yabanci bir y?celtme tarafindan dikte edilen cevabinizin bu olmadigini. Doktorun g?r?s?n? biliyorsunuz, onu veren Mayn oldugu i?in saygiyi hak eden bir g?r?s; S?leyman'in karisinin kaderini biliyorsunuz: Eger buna razi olsaydik, bug?n Meryem'le evlenir miydiniz?
"Evet efendim," diye yanitladim.
"Her seyle y?zlesir misin?"
"Her sey, her sey!
"Sanirim sadece bir ogulla degil, sende olusturmaya ?alistigim beyefendiyle de konusuyorum.
Annem o sirada y?z?n? mendile sakladi. Belki de o g?zyaslarindan ve belki de bende buldugu kararliliktan etkilenen babam, sesinin kaybolacagini bilerek, bir an i?in konusmayi birakti.
"Sey," diye devam etti, " Bu asil karar sizi cesaretlendirdigi i?in, bes yildan ?nce Meryem'in kocasi olamayacaginiz konusunda benimle ayni fikirde olacaksiniz. ?ocuklugundan beri seni sevdikten sonra, bug?n seni ?yle bir sekilde sevdigini s?ylemesi gereken ben degilim, Mayn'e g?re, onun i?in yeni olan yogun duygular, hastaligin belirtilerini ortaya ?ikaran duygulardir: yani, senin sevginin ve onun ?nlem almasi gerektigini ve bundan b?yle bana s?z vermeni talep ediyorum, Senin iyiligin i?in, onu ?ok sevdigin i?in ve onun ugruna, bu davanin gelmesi durumunda verilen doktorun tavsiyelerine uyacaksin. Meryem'e hi?bir sey vaat etmemelisin, ??nk? belirttigim son tarih dolduktan sonra kocasi olma vaadi, tedavini daha samimi hale getirecektir, ki bu tam olarak ka?inmaya ?alistigimiz seydir. Artik hi?bir a?iklama sizin i?in yararsiz degildir: Bu davranisi izleyerek Meryem'i kurtarabilirsiniz; Bizi onu kaybetme talihsizliginden kurtarabilirsiniz.
"Sana verdigimiz her seyin ?d?l? olarak," dedi anneme d?nerek, "bana su s?z? vermelisin: Meryem'le onu tehdit eden tehlikeden bahsetmemek, ne de bu gece aramizda olan hi?bir seyi ona a?iklamamak. Onunla evliliginiz hakkindaki fikrimi de bilmelisiniz, eger bu ?lkeye d?nd?kten sonra hastaligi devam ederse… ??nk? yakinda birka? yilligina ayrilacagiz: babaniz ve Meryem'inki gibi, bu baglanti benim onayima sahip olmayacakti. Bu geri d?n?lmez karari ifade ederken, S?leyman'in, yasaminin son ?? yilinda, kizina ?eyiz olarak hizmet etmek ?zere benim elimde olan bir d?s?ncenin baskentini olusturmayi basardigini size bildirmek gereksiz degildir. Ancak evlenmeden ?nce ?l?rse, Kingston'da bulunan anneannesinin eline ge?mesi gerekir.
Babam birka? dakika odanin etrafinda y?r?d?. Konferansimizin sona erdigine inanarak, emekli olmak i?in ayaga kalktim; Ama o, koltuguna d?n?p benimkini g?stererek, konusmasina b?yle devam etti.
"D?rt g?n ?nce Bay de M***'den Maria'nin oglu Carlos i?in elini isteyen bir mektup aldim.
Bu s?zler karsisinda saskinligimi gizleyemedim. Babam eklemeden ?nce belli belirsiz bir sekilde g?l?msedi:
"Bay de M***, teklifinizi kabul edip etmemesi i?in on bes g?n s?re veriyor ve bu s?re zarfinda bana daha ?nce s?z verdikleri gibi bizi ziyarete gelecekler. Aramizda kararlastirilanlardan sonra sizin i?in her sey kolay olacak.
"Iyi geceler, o zaman," dedi elini omzuma koyarak, "avinda ?ok mutlu olabilirsin; Karyolamin dibine koymak i?in ?ld?rd?g?n ayinin derisine ihtiyacim var.
"Tamam," diye yanitladim.
Annem bana elini uzatti ve benimkini tutarak s?yle dedi:
"Seni erkenden bekleyecegiz; Bu hayvanlara dikkat et!
Son birka? saattir o kadar ?ok duygu beni harekete ge?iriyordu ki, her birini neredeyse hi? fark edemiyordum ve garip ve zor durumumun sorumlulugunu ?stlenmem imkansizdi.
Meryem ?l?mle tehdit etti; b?ylece korkun? bir yoklukla askim i?in bir ?d?l olarak vaat edildi; Onu daha az sevmem sartiyla s?z verdim; B?ylesine kudretli bir sevgiyi, sonsuza dek t?m varligimi ele ge?iren sevgiyi, onun yery?z?nden r?yalarimin ka?ak g?zelliklerinden biri olarak kayboldugunu g?rmenin acisiyla ve belki de bundan b?yle onun g?z?nde nank?r ve duyarsiz g?r?nmek zorunda kalmanin, yalnizca zorunlulugun ve aklin beni benimsemeye zorladigi bir davranisla yumusatmak zorundayim! Artik o g?venleri kipir kipir bir sesle duyamiyordum; Dudaklarim ?rg?lerinden birinin ucuna bile dokunamiyordu. Benim ya da ?l?m, ?l?mle benim aramda, ona yaklasmak i?in bir adim daha, onu kaybetmek olurdu; ve terk edilmis bir halde aglamasina izin vermek, g?c?m?n ?tesinde bir ?ileydi.
Korkak y?rek! k?t? bir sekilde gizlenmis olan atesin onu t?ketmesine izin veremezdin… Simdi nerede, artik zonklamadigina g?re; Simdi g?nler ve yillar sana sahip oldugumu bilmeden ?zerimden ge?tigine g?re?
Juan Angelo emirlerimi yerine getirdi, safak vakti odamin kapisini ?aldi.
"Sabah nasil?" Sordum.
"Malay, efendim; Yagmur yagdirmak istiyor.
"Sey. Daga git ve Yusuf'a bug?n beni beklememesini s?yle.
Pencereyi a?tigimda, bambucolari islik ?alarak ve mirildanarak ormanin ilk yamasina girecek olan negrito'yu g?nderdigim i?in pisman oldum.
G?l ?alilarini sallayan ve s?g?tleri sallayan daglardan soguk ve iliman bir r?zgar esti, u?usunda bir veya baska bir ?ift seyahat papagani saptirdi. Mutlu sabahlarda bah?enin l?ks? olan t?m kuslar sessizdi ve sadece pellares komsu ?ayirlarda ?irpiniyor, h?z?nl? kis g?n?n? sarkilariyla selamliyordu.
Kisa s?re sonra daglar, beslenen bir yagmurun k?l ?rt?s? altinda kayboldu, bu da ormanlari kirpistirmaya yaklasirken b?y?yen s?ylentilerinin duyulmasina izin verdi. Yarim saat sonra, nehrin diger tarafindaki yama?larin otlaklarini tarayan bulanik ve g?r?lt?l? akarsular indi, bunlar artti, ?fkeyle g?rledi ve uzaktaki sarimsi, tasan ve undging isyanlarinda g?r?ld?.
XVII
Bu sancili konferansin ?zerinden on g?n ge?misti. Babamin Mary'ye karsi kullanmam gerektigini d?s?nd?g? yeni muamele t?r?yle ilgili isteklerini yerine getiremedigini ve Charles'in evlilik teklifiyle aci bir sekilde mesgul oldugunu d?s?nerek, evden uzaklasmak i?in her t?rl? bahaneyi aramistim. O g?nleri, zaten odama kilitlenmis, zaten Yusuf'un m?lkiyetinde, ?ogu zaman ?evrede y?r?yerek dolasarak ge?irdim. Y?r?y?slerimde bir yoldas olarak okuyamadigim bir kitap, hi? ates etmeyen av t?fegim ve yorulmaya devam eden Mayo'yu tasidim. Derin bir melankolinin hakimiyeti altindayken, saatlerin en vahsi yerlerde saklanmasina izin verirken, karincalarin onu yerinden ?ikardigi ya da sabirsizlikla gadflies ve sivrisinekleri atlamasina neden oldugu yaprak ??p? ?zerinde kivrilmis bir sekilde uyumaya ?alisti. Eski dostum, hastaliklarina ragmen kendisine d?smanca davranan eylemsizlik ve sessizlikten biktiginda, bana yaklasti ve basini dizlerimden birinin ?zerine koyarak, sevgiyle bana bakti, daha sonra uzaklasmak ve eve giden yolda birka? ?ubuk ?tede beni beklemek; Ve yola ?ikmamiz i?in duydugu hevesle, onu takip etmemi sagladiginda, sakinligini ve yaslilik yer?ekimini unutmaktan daha fazlasinin basarisiz oldugu bazi sevin? si?ramalari, gen?lik coskulari vermek i?in kendini yaydi.
Bir sabah annem odama geldi ve hen?z ayrilmadigim yatagin basinda otururken bana s?yle dedi:
"Bu olamaz: b?yle yasamaya devam etmemelisin; Memnun degilim.
Ben sessiz kalirken, o devam etti:
"Yaptigin sey, babanin talep ettigi sey degil; ?ok daha fazlasi; ve senin davranisin bize karsi zalimce ve Meryem'e karsi daha zalimce. Sik sik yaptiginiz y?r?y?slerin, Louise'in evine gitmeyi ama?ladigina, orada size duyduklari sevgiden dolayi ikna oldum; ama d?n ?gleden sonra gelen Braulio, seni bes g?nd?r g?rmedigini bildirdi. Toplumda ailenizle ge?irdiginiz birka? anda bile kontrol edemediginiz ve sanki bizimle birlikte olmak zaten can sikiciymis gibi s?rekli yalnizlik aramaniza neden olan derin ?z?nt?ye neden olan nedir?
G?zleri yaslarla doluydu.
"Mary, hanimefendi," diye yanitladim, "Charles'in size sundugu kaderi kabul edip etmemekte tamamen ?zg?r olmalisiniz; Ve ben, onun bir arkadasi olarak, kabul edilirse hakli olarak beslemesi gerektigi umutlarini onu yaniltmamaliyim.
B?ylece, bundan ka?inamadan, M*** beyefendilerinin teklifini ?grendigim geceden beri bana iskence eden en dayanilmaz aciyi ortaya ?ikardim. Bu ?neriden ?nce bana doktorun Meryem'in hastaligi hakkindaki ?l?mc?l ?ng?r?leri hakkinda hi?bir sey gelmemisti; Uzun yillar ondan ayrilmaya gerek yok.
"B?yle bir seyi nasil hayal edebilirdin?" Annem saskinlikla sordu. Arkadasinizi neredeyse iki kez g?rmemis olacak: sadece bir kez birka? saatligine buradayken ve bir kez ailesini ziyarete gittigimizde.
"Ama annem, hakli oldugunu ya da ortadan kayboldugunu d?s?nd?g?m sey i?in ?ok az zaman kaldi. Bence beklemeye deger.
"?ok adaletsizsin ve oldugun i?in pisman olacaksin. Mary, haysiyet ve g?revinden dolayi, senden daha iyi nasil h?kmedecegini bilerek, davranislarinin ona ne kadar aci ?ektirdigini gizler. G?rd?klerime inanmakta zorlaniyorum; Az ?nce s?ylediklerinizi duydugumda sasirdim. Sana b?y?k sevin? verdigimi ve Mayn'in d?n veda ederken bize s?ylediklerini sana bildirerek her seyi d?zelttigimi d?s?nen ben!
"Sen s?yl?yorsun, s?yle," diye yalvardim, oturarak.
"Neden simdi?"
"Her zaman ?yle olmayacak mi… O her zaman benim kiz kardesim olmayacak mi?
"Ge? kaldin, ?yle d?s?n?yorsun. Ya da bir erkek beyefendi olup sizin yaptiginizi yapabilir mi? Oh, hayir; bunu bir oglum yapmamali… Kiz kardesin! Ve bunu sizi kendinizden daha ?ok taniyanlara s?ylediginizi unutuyorsunuz! Kiz kardesin! Ve ikinizi de dizlerimin ?zerinde uyudugumdan beri seni sevdigini biliyorum! Ve simdi buna inandiginiz zaman mi? Simdi seninle bunun hakkinda konusmaya geldigime g?re, zavalli kizin benden saklamaya ?alistigi acidan korkuyorum.
"Bir an i?in bile, bana bildirdigin gibi bir ?z?nt? i?in sana neden olmak istemiyorum. Davranisimda kinanabilir buldugun seyi d?zeltmek i?in ne yapmam gerektigini s?yle.
"Olmasi gereken bu. Onu senin kadar sevmemi istemiyor musun?
"Evet annecigim; Ve bu dogru, degil mi?
"?yleyse, benden baska annesi olmadigini unutmus olsam bile, S?leyman'in tavsiyeleri ve bana layik olduguna inandigina dair g?ven; ??nk? o bunu hak ediyor ve seni ?ok seviyor. Doktor, Mary'nin hastaliginin Sara'nin aci ?ektigi hastalik olmadigini garanti eder.
"?yle mi dedi?"
"Evet; Bu kisimla zaten g?vence altina alinmis olan baban, sana haber vermemi istedi.
"O zaman eskisi gibi ona geri d?nebilecek miyim?" Sordum, yabancilastim.
"Neredeyse…
"Ah! beni mazur g?recek; Sizce de ?yle degil mi? Doktor herhangi bir tehlike olmadigini s?yledi mi? —Ekledim—; Carlos'un bilmesi gerekiyor.
Annem cevap vermeden ?nce bana garip bir sekilde bakti:
"Peki neden ondan gizlensin ki?" Size ne yapmaniz gerektigini d?s?nd?g?m? s?ylemek bana kaliyor, ??nk? M***'nin lordlari duyuruldugu gibi yarin gelecekler. Bu ?gleden sonra Mary'ye s?yle… Ama babanizin emirlerini ?ignemeden kalkisinizi hakli ?ikarmak i?in yeterli olan ne s?yleyebilirsiniz? Ve ona sizden ne istedigini s?yleyebilseniz bile, ?z?r dileyemezsiniz, ??nk? bug?nlerde yaptiklarinizi yapmak i?in gurur ve incelik i?in kesfetmemeniz gereken bir neden var. Sonu? budur. ?z?nt?n?z?n ger?ek nedenini Meryem'e g?stermem zorunludur.
"Ama eger bunu yaparsan, inandigim seye inanmakta hafif olsaydim, benim hakkimda ne d?s?necek?"
"Senin her seyden daha bir kararsizlik ve tutarsizlik yapabilecegini d?s?nmekten daha az k?t? d?s?necek.
"Bir dereceye kadar haklisin; ama Meryem'e az ?nce s?z?n? ettigimiz hi?bir seyi s?ylememenizi rica ediyorum. Belki de bana ondan daha fazla aci ?ektiren bir hata yaptim ve bunu d?zeltmeliyim; Size s?z veriyorum, bunu d?zeltecegim: Bunu d?zg?n bir sekilde yapmak i?in sadece iki g?ne ihtiyacim var.
"Iyi," dedi, ayrilmak i?in ayaga kalkarak; Bug?n disari ?ikiyor musun?
"Evet annecigim.
"Nereye gidiyorsun?"
"Emigdio'ya hos geldiniz ziyareti i?in ?deme yapacagim; Ve bu ?ok ?nemli, ??nk? d?n onu babasinin usagina bug?n ?gle yemeginde beni beklemesini s?ylemesi i?in g?nderdim.
"Ama erken d?neceksin.
"D?rt ya da beste.
"Gelin burada yemek yiyin.
"Evet. Benden tekrar memnun musun?
"Tabii ki," diye yanitladi g?l?mseyerek. Aksama kadar, o zaman: bayanlara, benden ve kizlardan g?zel anilar vereceksiniz.
XVIII
Emma odama girdiginde ayrilmaya hazirdim. Beni g?len bir y?zle g?rmeyi ?zledi.
"Nereye bu kadar mutlu gidiyorsun?" diye sordu.
"Keske hi?bir yere gitmek zorunda kalmasaydim. Her tondaki tutarsizligimdan sikayet eden Emigdio'yu onunla her karsilastigimda g?rmek.
"Ne kadar haksizlik! G?lerek bagirdi. Degismez misin?
"Neye g?l?yorsun?"
"Sey, arkadasinin adaletsizliginden. Fakir!
"Hayir, hayir: baska bir seye g?l?yorsun.
"Mesele bu," dedi, banyo masamdan bir tarak alip bana yaklasarak. Sa?larini taramama izin ver, ??nk? s?rekli efendim, arkadasinin kiz kardeslerinden birinin g?zel bir kiz oldugunu bileceksin. "?ok k?t?," diye devam etti, zarif ellerinin yardimiyla sa? modelini yaparak, "Bayan Efraim'in bug?nlerde biraz soluklasmasi, ??nk? bugue?a'lar yanaklarinda taze renkler olmadan erkeksi g?zelligi hayal etmiyorlar. Ama Emigdio'nun kiz kardesi farkinda olsaydi…
"Bug?n ?ok konuskansin.
"Evet?" ve sen ?ok neselisin. Aynaya bak ve bana ?ok iyi g?r?nmedigini s?yle.
"Ne ziyaret! Mary'nin kiz kardesimi ?agiran sesini duyarak bagirdim.
"Ger?ekten. Amaime'nin hamsisinin zirvelerinde y?r?y?se ?ikmak ve Amaime'nin tadini ?ikarmak ne kadar iyi olurdu? b?y?k ve yalniz manzara, ya da yarali sigirlar gibi daglarda y?r?mek, sivrisinekleri korkutmak, Mayis'in nuches ile dolu olmasina halel getirmeksizin… zavalli sey! ki bu imkansiz.
"Mary seni ?agiriyor," diye s?z?n? kestim.
"Bunun ne i?in oldugunu biliyorum.
"Ne i?in?"
"Yapmaman gereken bir seyi yapmana yardimci olmak i?in.
"Hangisini biliyor musun?"
"Sorun yok: gidip onlarin yerine ge?ecek ?i?ekleri toplamami bekliyor," dedi masamdaki vazodakileri isaret ederek; Ve eger onun yerinde olsaydim, oraya bir tane daha koymazdim.
"Eger bilseydin…
"Ve eger bilseydin…
Beni odasindan arayan babam, devam eden bu konusmayi kesti, annemle son g?r?smemden bu yana yapmayi ?nerdigim seyi hayal kirikligina ugratabilirdi.
Babamin odasina girerken, penceredeki g?zel bir cep saatinin makinesini inceledi ve s?yle dedi:
"Bu takdire sayan bir sey; Kuskusuz otuz pound degerinde. Hemen bana d?nerek ekledi:
"Londra'dan siparis ettigim saat bu; Bakmak.
"Kullandigindan ?ok daha iyi," diye g?zlemledim, onu incelerken.
"Ama benim kullandigim ?ok dogru, seninki ise ?ok k???k: Onu kizlardan birine vermeli ve bunu kendin i?in almalisin.
Ona tesekk?r etmek i?in bana zaman birakmadan, ekledi:
"Emigdio'nun evine mi gidiyorsun?" Babasina besi isini bizler i?in kota otlagi hazirlayabilecegimi s?yledim; ama sigirlarinin, tam olarak, baslangi?taki on besinciye hazir olmasi gerektigini.
Hemen tabancalarimi almak i?in odama geri d?nd?m. Mary, bah?eden ve penceremin dibinde, Emma'ya bir s?r? karakaraaga?, mercank?sk ve karanfil verdi; ama bunlarin en g?zeli b?y?kl?g? ve tazeligi nedeniyle dudaklarinda vardi.
"G?naydin Maria," dedim, ?i?ekleri almak i?in acele ederek.
Aninda soluklasarak selama karsilik verdi ve karanfil agzindan d?st?. Bana ?i?ekleri uzatti, bazilarini ayaklarima birakti, yanaklari tekrar pembe oldugunda aldi ve bana ulastirdi.
"Sonuncusunu aldigimda," dedim, "b?t?n bunlari dudaklarindaki karanfille degistirmek ister misin?"
"?zerine bastim," diye yanitladi, onu aramak i?in basini egdi.
"Bu kadar sikintili bir halde, sana b?t?n bunlari onun i?in verecegim.
Bana cevap vermeden ayni tavirda kaldi.
"Onu almama izin verir misin?"
Sonra onu almak i?in egildi ve bana bakmadan bana verdi.
Bu arada Emma, yeni ?i?ekleri yerlestirerek dikkati tamamen dagitmis gibi davrandi.
Istediginiz karanfili teslim ettiginiz Meryem'in elini sikin ve s?yle deyin:
"Tesekk?r ederim, tesekk?r ederim! ?gleden sonraya kadar.
Beni bir kadinin bakisinda, hassasiyet ve al?akg?n?ll?l?kte, karsi iddiada ve g?zyaslarinda birlestiginde ?retebilecekleri en ezici ifadeyle g?rmek i?in g?zlerini kaldirdi.
XIX
Bir yol birliginden biraz daha fazlasini yapmistim ve Emigdio'nun babasinin hacienda'sinin kollarina giris saglayan kapiyi a?mak i?in m?cadele ediyordum. K?fl? menteselerin ve saftin direncini ve tavandan bir izgara ile asili olan b?yle bir tastan olusan diregin en inat?isini, bu tekil aparati kapali tutarak yoldan ge?enlere iskence veren diregin en inat?isinin ?stesinden geldikten sonra, saygin antik ?agi durgun suyun rengiyle bilinen taslik bataklikta sikisip kalmadigim i?in kendimi sansli saydim.
Tilki kuyrugunun, ?ali tabaginin ve kavganin bataklik gramerlerine hakim oldugu kisa bir ovayi ge?tim; Orada dolasan bazi atlar yele ve kuyruk atlarini tiras ediyor, tay kosturuyor ve yasli esekler ?zerinde meditasyon yapiyordu, odun y?klemesi ve katircilarinin zulm? y?z?nden ?ylesine m?h?rlenmis ve sakat birakilmisti ki, Buffon onlari siniflandirmak zorunda kaldiginda saskina d?necekti.
Hindistan cevizi aga?lari ve mangolarla ?evrili b?y?k ve yasli ev, y?ksek ve yogun kakao ormanindaki k?ll? ve d?sm?s ?atisini vurguladi.
Ulasilmasi gereken engeller t?kenmemisti, ??nk? tetilyalle ?evrili kalemlere rastladim; Ve orada ?ok saglam guadualarin kilitlerini ciliz adimlarla yuvarlamakti. Erkek ve kadin iki siyah, yardimima kostu: pantolondan baska elbisesi olmayan, atletik sirtini yarisin tuhaf teriyle parlayan bir sekilde g?sterdi; Mavi Fula ve boynunun ensesine dogru d?g?mlenmis bir mendille g?gs?n? kaplayan bel bandiyla yakalandi. Her ikisi de kamis sapka giyiyordu, az kullanilanlardan ge?it t?reni yapiliyor ve saman ?atinin rengini aliyorlardi.
G?l?mseyen ve sigara i?en ?ift, sirasi ?oktan gelmis olan baska bir tayla ugrasmaktan baska bir sey yapmayacakti; Ve ne oldugunu biliyordum, ??nk? sadece siyah adami degil, ayni zamanda yapisma ?ubuklariyla donanmis ortagini da g?rmek dikkatimi ?ekti. ?igliklarda ve yarislarda, kosucunun banklarinin altinda yatan iki misafirperver k?pegin tehditlerini k???mseyerek, evin kanatlarinin altindan indigimde ?yleydiler.
Korkuluklara monte edilmis birka? yipranmis kamis sweatshirt, elestirilerimden etkilenen Emigdio'nun Bogota'da yaptigi t?m planlarin babasinin chocheras dedigi seye ?arptigina beni ikna etmek i?in yeterliydi. ?te yandan, k???k sigirlarin yetistirilmesi, bah?eyi koklayan ?esitli renklerdeki ke?ilerin kaniti oldugu belirgin bir sekilde iyilestirilmisti; Ve k?mes hayvanlarinda da ayni gelismeyi g?zlemledim, ??nk? bir?ok tavus kusu varisimi endise verici ?igliklarla karsiladi ve komsu hendekte y?zen Creole veya bataklik ?rdekleri arasinda, s?zde Silililerin bazilari ihtiyatli duruslariyla ayirt edildi.
Emigdio m?kemmel bir ?ocuktu. Cauca'ya d?nmemden bir yil ?nce, babasi, iyi bir beyefendinin dedigi gibi, onu t?ccar ve iyi bir t?ccar olma yoluna sokmak i?in Bogota'ya g?nderdi. O zamanlar benimle birlikte yasayan ve bilmemesi gerekenlerin her zaman farkinda olan Carlos, nerede oldugunu bilmedigim Emigdio'ya ?arpti ve bir Pazar sabahi, odamiza girerken "Adamim! Seni zevkle ?ld?recegim: Sana en g?zel seyi getirecegim."
Kapida duran Emigdio'yu kucaklamak i?in kostum, hayal edilebilecek en garip fig?re sahipti. Onu tanimlamaya ?alismak aptalcadir.
Yurttasim, gen?liginin kutsal haftalarinda, babasi Don Ignacio'nun galasi olan s?tl? kahvenin sa? rengi sapkasiyla gelmisti. Ister dar olsun, ister b?yle giymek iyi g?r?ns?n, ??p, arkadasimizin uzun ve kararmis boynunun arkasinda, doksan derecelik bir a?iyla olusuyordu. Bu zayiflik; bu yanaklar inceltilmis ve d?zlesmis, simdiye kadar g?r?lm?s en terk edilmis sa?lariyla eslesen; yolun g?nes isigini soyan sarimsi ten; g?mlegin yakasi, u?larindan nefret edilen beyaz bir yelegin yakalarinin altina umutsuzca batti; mavi bir paltonun kollarina hapsolmus kollar; Cambr?n'un genis cordobаn halkalarina sahip makaslari ve geyik alustrado'nun derisinden ayak bilegi botlari, Carlos'un coskusunu y?celtmek i?in fazlasiyla yeterli bir nedendi.
Emigdio bir elinde bir ?ift kulakli mahmuz, diger elinde benim i?in hantal bir paket tasiyordu. Her seyi bosaltmak i?in acele ettim, yatak odamizdaki yataklardan birinde yatan Carlos'a ciddi bir sekilde bakmak i?in bir andan yararlandim, g?zyaslarina aglayan bir yastigi isiriyordu, bu da neredeyse bana en uygunsuz saskinliga neden oluyordu.
Emigdio'ya k???k salonda bir koltuk teklif ettim; ve yaylardan olusan bir kanepe se?erken, zavalli adam battigini hissederek, ne pahasina olursa olsun havada tutunacak bir sey aramaya ?alisti; Ama t?m umudunu yitirerek, elinden geldigince kendini yeniden yaratti ve bir kez ayaga kalktiginda s?yle dedi:
"Ne cehennem! Bu Carlos yargiya girmez. Ve simdi… Sokakta bana yapacagi yapistiriciya g?lmesine sasmamali. Ve sen de?… Vay canina! Eger buradaki insanlar ayni Demontres ise. Bug?n bana yaptiklari sey hakkinda ne d?s?n?yorsun?
Carlos b?yle mutlu bir olaydan yararlanarak yatak odasindan ayrildi ve ikimiz de rahat?a g?lebildik.
"Ne Emigdio! Ziyaret?imize dedi ki: "Tuzagi olmayan bu koltuga oturun. Bir tasma yetistirmeniz gerekir.
"Evet," diye yanitladi Emigdio, sanki baska bir basarisizliktan korkuyormus gibi, kuskuyla oturarak.
"Sana ne yaptilar?" —Carlos'un sordugundan daha fazla g?ld?.
"G?rd?n m??" Onlara s?ylememek ?zereydim.
"Ama neden?" – amansiz Charles'ta israr etti, omuzlarina bir kol firlatti; Anlatmak.
Emygdio sonunda ?fkelenmisti ve onu pek memnun edemedik. Birka? kadeh sarap ve birka? puro ateskesimizi onayladi. Sarap hakkinda vatandasimiz, Buga'da yaptiklari portakalin ve Paporrina satisinin yesil anasonunun daha iyi oldugunu g?zlemledi. Amblema'nin purolari, cebinde tasidigi, kurutulmus muz yapraklarina tikilmis ve diger dogranmis incir ve portakal yapraklariyla parf?mlendirilmis purolarindan daha asagi g?r?n?yordu.
Iki g?n sonra, Telemakhos'umuz usta Hilary tarafindan uygun sekilde giydirilmis ve timar edilmisti; ve moda kiyafetleri onu rahatsiz etse de ve yeni botlar mumlari g?rmesine neden olsa da, kibir ve Charles tarafindan uyarilan sehitlik dedigi seye tutunmak zorunda kaldi.
Yasadigimiz asistans evinde kurulan, aksam yemegi sonrasi saatlerde ev hanimlarimiza yolculuklarinin maceralarini anlatan ve sehirde dikkatinizi ?eken her sey hakkinda konsept yayan bizi eglendirdi. Sokakta durum farkliydi, ??nk? onu kendi kaderine, yani g?r?r g?rmez kusatmaya kosan eyercilerin ve seyyar saticilarin neseli saygisizligina, chocontana sandalyeleri, arretrancas, zamarros, frenler ve bin biblo sunmak i?in terk etme ihtiyacini g?rd?k.
Neyse ki, Emigdio, evin haniminin kizinin, uyanik, kaygisiz ve g?len bir kizin onun i?in ?ld?g?n? ?grendiginde t?m alisverisini ?oktan bitirmisti.
Charles, barlarda durmadan, Micaelina'nin simdiye kadar t?m lokantalarin cesaretini k???msedigine onu ikna etmeyi basardi; ama uyumayan seytan, Emigdio'nun bir gece yemek odasinda ke?isini ve sevgilisini, mutsuz olanin uyuduguna inandiklarinda, Chicoleos'ta sasirtmasina neden oldu, ??nk? saat ondu, kendini ???nc? uykusunda buldugu saatti; Hakli ?ikardigi bir aliskanlik, soguktan titrese bile, her zaman erken kalkmak.
Emygius'un g?rd?klerini g?rd?g? ve duyduklarini, dinlenmesini diledigini, bizimkilerin ise hi?bir sey g?rmedigini ya da duymadigini g?r?nce, yalnizca y?r?y?s?n? hizlandirmayi d?s?nd?.
Benimle ilgili hi?bir sikayeti olmadigi i?in, yolculuktan ?nceki gece bana g?vendi ve diger bir?ok havalandirma deliginin yani sira bana sunlari s?yledi:
–Bogota'da hi? bayan yok: bunlarin hepsi… ?apkin yedi tabanli. Bunu yaptiginda, ne bekleniyor? Ona veda etmek ?zere bile degilim. Ne heck! ?lkemizin kizlari gibisi yoktur; Burada sadece tehlikeler var. Carlos'u g?r?yorsunuz: bir korpus sunagi yapilmis, gece saat on birde yataga giriyor ve her zamankinden daha dolgun. Varsin olsun; Don Chomo'ya haber verecegim, b?ylece k?lleri ?zerine koyabilecekti. Sadece ?alismalariniz hakkinda d?s?nd?g?n?z? g?rmek beni sasirtiyor.
B?ylece Emigdio ayrildi ve onunla birlikte Carlos ve Micaelina'nin eglencesi de katildi.
Kisacasi, ziyaret edecegim d?r?st ve k?yl? dostum buydu.
Onu evin i?inden geldigini g?rmeyi beklerken, arkaya baktim ve bah?edeki bir ?itin ?zerinden atlarken bana bagirdigini duydum:
"Sonunda, ?yleyse maula! Zaten beni seni beklerken biraktigini saniyordum. Otur, oraya gidiyorum. Ve kanli oldugu ellerini avlunun hendeginde yikamaya basladi.
"Ne yapiyordun?" Selamlarimizdan sonra ona sordum.
"Bug?n kesim g?n? oldugundan ve babam meralara gitmek i?in erken kalktigindan, siyahlari karneye bagliyordum, ki bu bir ?alilikti; Ama ben zaten bos durumdayim. Annem seni g?rmek i?in ?ok hevesli; Burada oldugunuzu bilmenizi saglayacagim. Kizlari disari ?ikarip ?ikaramayacagimizi kim bilebilir, ??nk? her ge?en g?n daha da yakinlastilar.
"Choto! —diye bagirdi; Ve yavas yavas yari ?iplak bir negrito, sevimli kuru ?z?mler ve yara izleriyle dolu kuru bir kol vardi.
"O ati kanoya g?t?r ve bana kuzukulagi tayini temizle.
Atimi fark ettikten sonra bana d?nerek ekledi:
"Retinto ile Carrizo!
"O ?ocuk kolunu nasil b?yle kirdi?" Sordum.
"Bastonu degirmene sokmak: bunlar ?ok! Artik atlara bakmaktan baska bir ise yaramiyor.
Kisa s?re sonra ?gle yemegi servisi yapmaya basladilar, ben ise Emigdio'nun annesi Do?a Andrea ile birlikteydim, neredeyse esarbini sa?asiz birakiyordu, ?eyrek saat boyunca yalniz konusuyorduk.
Emigdio masaya oturmak i?in beyaz bir ceket giymeye gitti; Ama bize sunulmadan ?nce, aquamanoslu pastuso azafate ile s?slenmis, kollarindan birinden sarkan g?zel islemeli bir havlu giyen siyah bir kadin tarafindan sunuldu.
Oturma odasi, trousseau eski kovboy kanepelerine, azizleri temsil eden bazi Quito sunaklarina, ?ok beyaz olmayan duvarlara asili bazi Quito sunaklarina ve meyve kaseleri ve al?i papaganlarla s?slenmis iki masaya indirgenmis bir yemek odasi olarak hizmet etti.
Ger?egi s?ylemek gerekirse: ?gle yemeginde b?y?kl?k yoktu; ancak Emigdio'nun annesi ve kiz kardeslerinin ayarlandiklarini anladiklari biliniyordu. Bah?eden gelen taze otlarla tatlandirilan tortilla ?orbasi; kizarmis muz, rendelenmis et ve misir unu rulolari; topragin m?kemmel ?ikolatasi; tas peynir; Eski ve b?y?k g?m?s kavanozlarda servis edilen s?t ekmegi ve su, arzulanan hi?bir sey birakmadi.
?gle yemegi yerken, kizlardan birinin yari b?k?lm?s bir kapidan i?eri baktigini g?rmeyi basardim; Ve chambimbes gibi siyah g?zlerle aydinlanan dost canlisi y?z?, sakladigi seyin g?rmesine izin verdigi seyle ?ok iyi uyum saglamasi gerektigini d?s?nelim.
Saat on birde Bayan Andrea'ya veda ettim; ??nk? Don Ignacio'yu rodeo yaptigi otlaklarda g?rmeye gitmeye ve Amaime'de banyo yapmak i?in geziden yararlanmaya karar vermistik.
Emigdio ceketini bir iplik ruanasiyla degistirmek i?in siyirdi; kullanilmis espadrilles giymek i?in soche ganimetlerinden; bazi beyaz zamarroslari t?yl? pislik torbasi derisiyle bagladi; beyaz percale kilifli b?y?k bir Suaza sapkasi takti ve bir mendille g?zlerini baglama ?nlemini alarak kuzukulagina bindi. Kalamar bir top yapip kuyrugunu bacaklarinin arasina sakladiginda, binici ona bagirdi: "Fuller?as'inla geliyorsun!" B?ylece, beyefendiyi chocontana sandalyesinde hareket ettirmeyi bile basaramayan iki veya ?? corcovo'dan sonra, bindim ve yola ?iktik.
Evden yarim ligden daha uzakta olan rodeo b?lgesine vardigimizda, arkadasim, ati d?nd?rmek ve ?izmek i?in ilk g?r?nen llanito'dan yararlandiktan sonra, benimle yatarak konusmaya basladi. Cauca'da tekrar bulustuklarindan beri arkadasligini s?rd?rd?g? Carlos'un evlilik iddialari hakkinda bildigi her seyi ortaya ?ikardi.
"Ne diyorsun?" —sonunda bana sordu.
Ona bir cevap vermek i?in zekice ka?tim; Ve devam etti:
"Neden inkar etmek gerekiyor?" Carlos ?aliskan bir ?ocuktur: ?nce eldivenlerini ve semsiyesini bir kenara birakmazsa toprak sahibi olamayacagina ikna olduktan sonra, iyi is ?ikarmasi gerekir. Hala benimle dalga ge?iyor ??nk? ben baglaniyorum, talanquera ve barbeo katirlari yapiyorum; Ama ayni seyi yapmak zorunda ya da patlamak. G?rmediniz mi?
"Hayir.
"Pekala, g?receksin. G?nes kuvvetliyken nehirde yikanmayacagini ve eger onu eyerlemezlerse atin binmeyecegini mi saniyorsunuz; hepsi kahverengi olmamak ve ellerini kirletmemek i?in mi? Geri kalani i?in o bir beyefendi, evet: sekiz g?n ?nce bana birka? d?men almam i?in ihtiyacim olan iki y?z patakon ?d?n? vererek beni aceleden kurtardi. Onu sagir kulaklara atmadigini bilir; Ama buna zamaninda hizmet etmek denir. Evliliklerine gelince… Sana bir sey s?yleyecegim, eger seni kavurmamami teklif edersen.
"S?yle dostum, ne istersen s?yle.
"Evinizde ?ok fazla tonla yasiyorlar; Ve Holan'in arasinda yetisen kizlardan birinin, ?yk?lerdekiler gibi, kutsanmis bir sey olarak ele alinmasi gerektigini d?s?n?yorum.
Bir kahkaha atti ve devam etti:
"Bunu s?yl?yorum ??nk? Carlos'un babasi Don Jerоnimo, yedi deriden daha fazla kabuga sahip ve bir chivato biber kadar cesur. Babam onu bir sinir davasina soktugundan beri onu g?remiyor ve baska ne oldugunu bilmiyorum. Onu buldugu g?n, geceleri yerba mora promosyonlari koymali ve ona malambo ile brendi friegas vermeliyiz.
Rodeo yerine ?oktan varmistik. Mercank?sk?n ortasinda, bir guаsimo'nun g?lgesinde ve hareketli boga g?resinin yarattigi tozun arasindan, beni karsilamaya gelen Don Ignacio'yu kesfettim. Bir rosillo ve cotudo d?rtl?s?ne bindi, parlakligi ve bozulmasi onun degerlerini ilan eden bir kaplumbaga ile kostu. Zengin sahibinin yetersiz fig?r? su sekilde dekore edilmistir: ipliksiz aslan zamarros ve capellada ile; basamakli s?rg?nlerle g?m?s mahmuzlar; ?t?lenmemis cinsiyet ceketi ve nisastali beyaz ruana; Hepsini Jipijapa'nin, onlari tasiyan d?rtnala gittiginde arayanlarin kocaman bir sapkasini ta?landirdilar: g?lgesinin altinda Don Ignacio'nun b?y?kl?g?n? ve mavi g?zlerini, doldurulmus bir omzun basindaki oyunun aynisini, ?grencilerin tasidigi garnetleri ve uzun gagasini yaptilar.
Don Ignacio'ya, babamin bana eslik edecek sigirlar hakkinda ne g?revlendirdigini anlattim.
"Tamam," diye yanitladi. Boga g?resinin daha iyi olamayacagini g?r?yorsunuz: hepsi kulelere benziyor. Bir s?re i?eri girmek istemiyor musunuz?
Emigdio'nun g?zleri agildaki kovboylarin ?alismalarini g?r?nce uzaklasti.
"Ah tuso! -diye bagirdi- ; Pial'i gevsetmeye dikkat et… kuyruga! Kuyruga alin!
Don Ignacio'dan ?z?r diledim, ayni zamanda ona tesekk?r ettim; S?zlerine s?yle devam etti:
"Hi?bir sey, hi?bir sey; Bogotanlar g?nesten ve cesur bogalardan korkarlar; Bu y?zden ?ocuklar oradaki okullarda simariklik yapiyor. Don Chomo'nun o g?zel oglan oglu yalan s?ylememe izin vermiyor: Sabah saat yedide onu yolda bir mendille buldum, b?ylece sadece bir g?z?n? g?rebiliyordu ve semsiyesiyle… Siz, g?rebildigim kadariyla, bu seyleri kullanmiyorsunuz bile.
O anda, atesli marka ile k?rege koyan ve agilda yatan ve baglanan birka? bogaya uygulayan kovboy bagirdi: "Bir baskasi … bir baskasi"… Bu ?igliklarin her birini bir k?r?k izledi ve Don Ignacio t?y kesicisiyle d?sman olarak hizmet eden bir guаsimo asasinda bir m?esquescilla daha yapti.
Sigirlar yetistirildiginde bazi tehlikeli yolculuklar olabilecegi gibi, Don Ignacio, vedalasmami aldiktan sonra, komsu bir corraleja'ya girerek kurtuldu.
Emigdio tarafindan nehirde se?ilen yer, Amaime'nin sularinin yaz aylarinda, ?zellikle de kiyisina geldigimiz zaman sundugu banyonun tadini ?ikarmak i?in en uygun yerdi.
?i?ekleri ?zerinde binlerce z?mr?t ?irpinan Guabos churimos, bize ruanalari yaydigimiz yogun g?lge ve yastikli yaprak ??pleri sundu. Ayaklarimizdaki derin durgun suyun dibinde, en k???k ?akil taslari bile g?r?lebiliyordu ve g?m?s sardalya oynuyordu. Asagida, akintilari ?rtmeyen taslarin ?zerinde, mavi ak balik?illar ve beyaz ak balik?illar casusluk avladilar veya t?ylerini taradilar. Sahilde g?zel karsisinda yatarken ruminasyon; Nargile yapraklarina gizlenmis Amerika papaganlari yarim sesle sohbet etti; ve y?ksek dallarda uzanirken, tembel bir terk edilmislik i?inde bir grup maymun uyudu. Chicharras, monoton sarkilarini her yerde yankilandirdi. Merakli bir ya da iki sincap baston tarlasina g?z atti ve hizla ortadan kayboldu. Ormanin i? kismina dogru zaman zaman chilacoalarin melankolik trilini duyuyoruz.
"Zamarrosunu buradan uzaklastir," dedim Emigdio'ya; ??nk? degilse, banyoyu bas agrisi ile terk edecegiz.
Y?rekten g?ld?, onlari uzak bir agacin ?atalina yerlestirirken beni izledi:
"Her seyin g?l gibi kokmasini ister misin?" Adam ke?i gibi kokmali.
"Elbette; Ve buna inandiginizin kaniti olarak, zamarrosunuzda bir ke?i s?r?s?n?n t?m misklerini tasiyorsunuz.
Banyomuz sirasinda, ister gece ve g?zel bir nehrin kiyisi g?ven vermek i?in ruh halini elden ?ikarsin, ister arkadasimin onlari yapmasi i?in kendime izler vermis olayim, bana Micaelina'nin hatirasini bir s?re kalinti olarak sakladiktan sonra, g?zel bir ?apanguita'ya delicesine asik oldugunu itiraf etti. Don Ignatius'un k?t?l?g?nden saklamaya ?alistigi zayiflik, ??nk? her seyi bozmaya ?alismak zorunda kaldi, ??nk? kiz bir bayan degildi; ve akil y?r?tme ama?larinin sonunda s?yle bir akil y?r?tt?:
"Sanki bir bayanla evlenmek bana yakisacakmis gibi, b?ylece hizmet edilmek yerine ona hizmet etmek zorunda oldugum her seyden kaynaklanacakmis gibi!" Ve benim kadar beyefendi oldugum i?in, o t?rden bir kadinla ne yapacaktim? Ama Zoila'yi taniyor olsaydin… Adamim! Seni d?s?nm?yorum; Ona ayetler bile yapardin. Ne ayetler! agzin sulanirdi: g?zleri k?r bir adamin g?rmesini saglayabilir; En yumusak kahkahaya, en g?zel ayaklara ve bir beline sahip…
"Azar azar," diye s?z?n? kestim, "bu, onunla evlenmezsen bogulacak kadar ?ilginca asik oldugunu mu s?ylemek istiyorsun?"
"Tuzaga d?ssem bile evleniyorum!"
"K?yden bir kadinla mi?" Babanizin rizasi olmadan?… G?r?yorsunuz: siz sakalli bir adamsiniz ve ne yaptiginizi bilmelisiniz. Carlos t?m bunlarin farkinda mi?
"Baska hi?bir sey eksik degildi! Allah korusun! Buga'da avu?larinin i?inde ve agzinda varsa, ne istiyorsun? Servet, Zoila'nin San Pedro'da yasamasi ve Buga'ya degil, her marrasa gitmesidir.
"Ama bunu bana g?sterirdin.
"Bu senin i?in baska bir sey; Istedigin g?n seni alacagim.
?gleden sonra saat ??te, Emigdio'dan ayrildim, onunla yemek yememek i?in binlerce kez ?z?r diledim ve eve d?nd?g?mde saat d?rt olacakti.
XX
Annem ve Emma benimle bulusmak i?in koridora ?iktilar. Babam eserleri ziyarete gitmek i?in binmisti.
Kisa s?re sonra yemek odasina ?agrildim ve ?ok ge?meden geldim, ??nk? orada Meryem'i bulmayi umuyordum; ama kendimi kandirdim; Anneme onu sordugumda, cevap verdi:
"Bu beyler yarin geldiklerinde, kizlar ?ok iyi tatlilar yapmak i?in can atiyorlar; Sanirim onlar bitti ve simdi gelecekler.
Tam masadan kalkmak ?zereydim ki, vadiden daga ?ikarak baston-brava y?kl? iki katir g?den Josе, i?inin g?r?lebildigi htiko ?zerinde durdu ve bana bagirdi:
"Iyi g?nler! Oraya gidemiyorum, ??nk? bir chucara giyiyorum ve hava karariyor. Orada kizlarla bir mesaj birakiyorum. Yarin erken kalkin, ??nk? isler g?vende.
"Sey," diye yanitladim; ?ok erken gidecegim; Herkese selamlar.
"Peletleri unutma!
Ve sapkasiyla beni selamlayarak, tirmanmaya devam etti.
Av t?fegini hazirlamak i?in odama gittim, Maria'nin sonunda g?r?nmedigi yemek odasinda kalmamak i?in bir bahane bulmak i?in temizlige ihtiyaci oldugu i?in degil.
Maria'nin bana dogru gelip kahveyi getirdigini g?rd?g?mde elimde a?ik bir piston kutusu vardi, beni g?rmeden ?nce kasikla tadina bakti.
Pistonlar yaklasir yaklasmaz yerde sulandi.
Bana bakmaya karar vermeden, iyi g?nler dedi ve belirsiz bir eliyle tabagi ve bardagi korkuluklara yerlestirerek, bir an i?in korkak g?zlerle, benimkini aradi, bu da kizarmasina neden oldu; Ve sonra diz ??kerek pistonlari almaya basladi.
"Bunu yapma," dedim, "daha sonra yapacagim.
"K???k seyleri aramak i?in ?ok iyi g?zlerim var," diye yanitladi. Kutuyu g?relim.
Onu almak i?in uzandi ve onu g?rd?g?nde haykirdi:
"Yaziklar olsun! Hepsi sulanmissa!
"Dolu degildi," diye yardim etmesini izledim.
"Ve bunlara yarin ihtiya? var," dedi, ellerinden birinin pembe avucundakilere toz ?fleyerek.
"Neden yarin ve neden bunlar?"
"??nk? bu av tehlikeli oldugu i?in, bir atisi ka?irmanin korkun? olacagini d?s?n?yorum ve kutudan biliyorum ki, bunlar doktorun ge?en g?n size verdikleri, Ingiliz olduklarini ve ?ok iyi olduklarini s?yleyerek …
"Her seyi duyuyorsun.
"Isitmedigim i?in birka? kez bir sey verirdim. Belki de o ava ?ikmamak daha iyi olurdu… Yusuf sana bizimle bir is birakti.
"Gitmememi ister misin?"
"Peki bunu nasil talep edebilirim?"
"Neden olmasin?"
Bana bakti ve cevap vermedi.
"Bana ?yle geliyor ki, artik yok," dedi, ayaga kalkip etrafindaki yere bakarak; Gidiyorum. Kahve zaten soguk olacak.
"Deneyin.
"Ama simdi o av t?fegini y?klemeyi bitirme… Bu iyi," diye ekledi, bardaga dokunarak.
"Av t?fegini bir kenara birakip alacagim; Ama gitme.
Odama girip tekrar ?ikmistim.
"Orada yapilacak ?ok sey var.
"Ah, evet," diye yanitladim, "yarin i?in tatlilar ve incelikler hazirlayin. ?yleyse gidiyor musun?
Omuzlariyla yapti, ayni zamanda basini bir tarafa egdi, su anlama gelen bir hareket yapti: istedigin gibi.
"Sana bir a?iklama bor?luyum," dedim, ona yaklasarak. Beni duymak ister misin?
"Duymak istemeyecegim seyler oldugunu s?ylemiyor muyum?" —diye yanitladi, kutunun i?indeki pistonlari seslendirerek.
"D?s?nd?m ki…
"S?yleyecegin sey dogru; neye inandiginiz.
"Ne?"
"Seni duymam gerektigini; Ama bu sefer degil.
"Bug?nlerde beni ne kadar k?t? d?s?nd?n!
Bana cevap vermeden kutudaki isaretleri okudu.
"O zaman sana hi?bir sey s?ylemeyecegim; Ama bana ne varsaydigini s?yle.
"Neden simdi?"
"Yani senden ?z?r dilememe de izin vermiyor musun?"
"Bilmek istedigim sey, bunu neden yaptigin; Ancak, bunu bilmekten korkuyorum, ??nk? hi?bir sebep g?stermedim; Ve her zaman bilmemem gereken bir tane olacagini d?s?nd?m … Ama yine mutlu g?r?nd?g?ne g?re… Ben de mutluyum.
"Benim i?in oldugun kadar iyi olmani hak etmiyorum.
"Belki de hak etmeyen kisi ben olacagim…
"Sana haksizlik ettim ve eger izin verirsen, dizlerimin ?zerinde beni affetmeni rica ederim.
G?zleri uzun zamandir ?rt?l?yd?, t?m g?zellikleriyle g?steris yapiyorlardi ve haykirdi:
"Yaziklar olsun! Hayir, Tanrim! Her seyi unuttum....dogru duyuyor musun? t?m! Ama bir sartla," diye ekledi kisa bir duraklamadan sonra.
"Ne istersen.
"Seni hosnutsuz eden bir sey yaptigim ya da s?yledigim g?n, bana s?yleyeceksin; Ve bunu yapmayacagim ya da tekrar s?ylemeyecegim. ?ok kolay degil mi?
"Ve aynisini senden de istemem gerekmez mi?"
"Hayir, ??nk? sana tavsiyede bulunamam, ne de d?s?nd?g?m seyin en iyisi olup olmadigini her zaman bilemem; Ayrica, size s?ylemeden ?nce, size ne s?yleyecegimi biliyorsunuz.
"?yleyse, seni t?m ruhumla sevdigime ikna olmus bir sekilde yasayacagindan emin misin?" —Al?ak ve kisik bir sesle s?yledim.
"Evet, evet," diye yanitladi ?ok sessizce; ve neredeyse ellerinden biriyle dudaklarima dokunarak susmami isaret ederek, oturma odasina dogru birka? adim atti.
"Ne yapacaksin?" —Dedim.
"John'un beni aradigini ve beni bulamadigi i?in agladigini duymuyor musun?"
Bir an teredd?t etti, g?l?msemesinde bakislarinda ?yle bir tatlilik ve ?yle sevgi dolu bir hal vardi ki, ?oktan ortadan kaybolmustu ve ben hala ona coskuyla bakiyordum.
XXI
Ertesi g?n safak s?kerken, annemden Luisa ve kizlar i?in bazi hediyeler alan Juan Аngel'in esliginde dag yoluna ?iktim. Bizi takip edin May: Onun sadakati, bu t?r seferlerde ge?irdigi bazi k?t? zamanlara ragmen, yillarina yakismayan t?m derslerden ?st?nd?.
Nehir k?pr?s?nden sonra, beni aramaya gelen Josе ve yegeni Braulio'yu bulduk. Benimle avlanma projesinin noktasina kadar konustu, bazi kuzulari ?ld?ren civardaki ?nl? bir kaplana belirli bir darbe indirmeye indirgendi. Hayvanin izini s?rd? ve nehrin kaynaginda, m?lkiyetin yarisindan fazla bir ligden daha fazla olan inlerinden birini kesfetti.
Juan Аngel bu detaylari duyunca terlemeyi birakti ve tasidigi sepeti ??p?n ?zerine koyarak, sanki bir cinayet projesinin tartisildigini duyuyormus gibi bizi g?zlerle g?rd?.
Joseph saldiri planindan bahsetmeye devam etti:
"Kulaklarimla ayrilmadigimizi s?yl?yorum. Valluno Lucas'in s?yledigi kadar kontrol edip etmedigini g?recegiz. Tiburcio'ya cevap veriyorum. Kalin m?himmati getiriyor musun?
"Evet," diye yanitladim, "ve uzun av t?fegi.
"Bug?n Braulio'nun g?n?. Ger?ekten senin bir oyun oynadigini g?rmek istiyor, ??nk? ona senin ve benim bir ayinin alnina nisan aldigimizda ve mermi bir g?z?ne oturdugunda atislari yanlis dedigimizi s?yledim.
Y?ksek sesle g?ld?, yegeninin omzunu sivazladi.
"Pekala, hadi gidelim," diye devam etti, "ama k???k oglanin bu sebzeleri hanimefendiye getirmesine izin verin, ??nk? d?n?yorum," dedi ve John Angel'in sepetini sirtina atti, "Mary'nin kuzeni i?in koydugu tatli seyler mi?…
"Annemin Luisa'ya g?nderdigi bir sey gelecek.
"Ama kizin elinde ne vardi?" Onu d?n her zamanki gibi taze ve berrak g?rd?m. Kastilya'dan bir g?l d?gmesine benziyor.
"Bu zaten iyi.
"Ve sen, orada ne isin var ki gitmiyorsun, negritik," dedi Joseph Juan Аngel'e. Guambia ile y?klenin ve gidin, b?ylece yakinda geri d?nersiniz, ??nk? daha sonra burada yalniz y?r?meniz uygun degildir. Orada s?ylenecek bir sey yok.
"Geri d?nmemeye dikkat et! Nehrin ?b?r yakasindayken bagirdim.
Juan Angel korkmus bir guat?n gibi sazlik yataginda kayboldu.
Braulio benim yasimda bir veletti. Iki ay ?nce amcasina eslik etmek i?in eyaletten gelmisti ve kuzeni Transito'ya bir s?redir delicesine asikti.
Yegenin fizyonomisi, yasli adami ilgin? kilan t?m soyluluga sahipti; Ama onunla ilgili en g?ze ?arpan sey, hen?z bozosu olmayan, kadinsi g?l?msemesi diger hiziplerin erkeksi enerjisiyle ?elisen g?zel bir agizdi. Uysal karakterli, yakisikli ve iste yorulmaz, Joseph i?in bir hazine ve Transit'e en uygun kocaydi.
Bayan Luisa ve kizlar beni kabinin kapisinda g?l?mseyerek ve sevecen bir sekilde karsilamak i?in disari ?iktilar. Son aylarda sik sik yaptigimiz iliskiler, kizlari benimle daha az utanga? hale getirmisti. Avlarimizda, yani savas alaninda, Yusuf'un kendisi benim ?zerimde babacan bir otorite uyguladi, sanki sadik ve basit dostlugumuzun bir sirriymis gibi, kendilerini evde sunduklarinda hepsi ortadan kayboldu.
"Sonunda, nihayet! Bayan Luisa, beni oturma odasina g?t?rmek i?in kolumdan tutarak konustu. Yedi g?n… Onlari birer birer saydik.
Kizlar bana k?t? niyetli bir sekilde g?l?ms?yorlardi.
"Ama Isa! Ne kadar solgun," diye bagirdi Luisa, bana daha yakindan bakarak. Bu b?yle iyi degil; Sik sik gelseydin, sisman olurdun.
"Peki benim hakkimda ne d?s?n?yorsun?" —Kizlara dedim.
"Hey! —diye yanitladi Trаnsito—"Peki, eger ?alismalarinda oradaysa ne d?s?necegiz?
"Senin i?in o kadar ?ok iyi sey yasadik ki," diye s?z?n? kesti Lucia: "yeni ?alinin ilk badeasinin zarar g?rmesine izin verdik, seni bekliyorduk: Persembe g?n?, gelecegini d?s?nerek, ?ok iyi bir muhallebi yedik …
"Ve ne peje! ah Luisa? Joseph ekledi; eger dava bu olmussa; Bununla ne yapacagimizi bilemedik. Ama gelmemekte hakliydi," diye devam etti ciddiyetle; Bunun bir nedeni var; ve yakinda onu b?t?n bir g?n?n? bizimle ge?irmeye davet edeceginize g?re… ?yle degil mi, Braulio?
"Evet, evet, baris ve bunun hakkinda konusalim. O b?y?k g?n ne zaman, Bayan Luisa? Ne zaman, Transit?
Kizil gibi oldu ve d?nyadaki t?m altinlar i?in erkek arkadasini g?rmek i?in g?zlerini kaldirmazdi.
"Bu zaman aliyor," diye yanitladi Luisa, "k???k evin badanalanmasi ve kapilarin ?zerine konmasi gerektigini g?rm?yor musun?" Guadalupe Meryem'in g?n? olacak, ??nk? Transit onun adanmisi.
"Peki bu ne zaman?"
"Ve bilmiyor musun?" Eh, Aralik ayinin on ikincisi. Bu adamlar ona onu vaftiz babalari yapmak istediklerini s?ylemediler mi?
"Hayir, ve bana b?yle iyi haberler vermekteki gecikmeden Transito'yu affetmiyorum.
"Braulio'ya sana s?ylemesini s?yleseydim, ??nk? babam bu sekilde daha iyi oldugunu d?s?n?yordu.
"Bu se?im i?in hayal edemeyeceginiz kadar minnettarim; ama yakinda beni bir yoldas yapacagin umuduyla.
Braulio g?zel gelinine en sefkatli sekilde bakti ve utandi, Lucia'yi yola ?ikararak ?gle yemegi hazirlamak i?in acele etti.
Yusuf'un evindeki yemeklerim artik baska bir vesileyle anlattigim gibi degildi: Onlari ailenin bir par?asi yaptim; ve sofra aletleri olmadan, her zaman bana yazgili olan tek ?atal bi?ak takimi disinda, bambu k?k?nden yapilmis bir bankta Josе ve Braulio'dan ne daha fazla ne de daha az oturan Bayan Luisa'nin elinden frisol, mazamorra, s?t ve g?deri rasyonumu aldim. Zorlanmadan onlari bana b?yle davranmaya alistirmadim.
Yillar sonra Yusuf'un ?lkesinin daglarinda seyahat ederken, g?n batiminda neseli ?ift?ilerin misafirperverlik verildigim kul?beye geldiklerini g?rd?m: ailenin saygideger reisinin ?n?nde Tanri'yi ?vd?kten sonra, yasli ve sefkatli annenin dagittigi aksam yemegi i?in evin etrafinda beklediler: her evli ?ift i?in yeterli bir yemek; Ve k???kler pinikolari ebeveynlerinin dizlerinin ?zerine yasladilar. Ve bakislarimi bana gen?ligimin mutlu son g?nlerini hatirlatan o ataerkil sahnelerden uzaklastirdim…
?gle yemegi her zamanki gibi etliydi ve Braulio ve Josе'nin ava baslamak i?in sabirsizligini bildiren bir sohbetle terbiye edildi.
Hepimiz hazir oldugumuzda, Lucas, Luisa'nin bizim i?in hazirladigi soguk etle y?klendiginde ve Josе'nin su samuru cabuya tacos ve unuttugu diger dedikodulardan olusan b?y?k garnielini koymak i?in giris ve ?ikislarindan sonra yola ?iktik.
Bes avci vardik: Chagra'nin bir piyonu olan mulatto Tiburcio; Lucas, komsu bir hacienda'nin Neivano atasesi; Josе, Braulio ve ben. Hepimiz av t?fegiyle donanmistik. Ilk ikisininkiler ?anak gibiydi ve elbette onlara g?re m?kemmeldi. Joseph ve Braulio da dikkatle boynuzlu mizraklar tasiyorlardi.
Evde yararli bir k?pek yoktu: hepsi ikiser ikiser yakalandi, seferi partiyi zevkle uluyarak sisirdiler; ve tavsanlarin k?rl?kten korktugu as?i Martha'nin favorisi Palomo bile, yetenekli olanlarin sayisinda sayilmak ?zere boynunu kizartti; ama Yusuf onu bir Zumba ile kovdu! bunu bazi asagilayici su?lamalar izledi.
Luisa ve kizlar huzursuzdu, ?zellikle de Trаnsito, davaya uygunlugu tartisilmaz oldugu i?in daha b?y?k tehlikelerle karsilasacak olanin erkek arkadasi oldugunu iyi biliyordu.
Dar ve karisik bir patikadan yararlanarak, nehrin kuzey kiyisi boyunca y?kselmeye basladik. Kanal ?nyargisi, eger b?yle bir vadinin orman dibi olarak adlandirilabilirse, ?atilarda, crespos egrelti otlarinda ve tirmanma ?i?ekleriyle dolasmis sazliklarda oldugu gibi, tepelerinde b?y?yen kayalar tarafindan ?oraklastirilmis, akintilarin hizli dalgalar, beyaz fiskirikliklar ve kaprisli t?ylerle ka?tigi devasa taslarla uzanmasi engellendi.
Yarim ligden biraz daha fazla bir s?re y?r?d?g?m?zde, Yusuf, kuru ve y?ksek vadilerle ?evrili genis bir hendegin agzinda durarak, kuma dagilmis, k?t? kemirilmis kemikleri inceledi: bunlar, bir g?n ?nce canavari yemlemek i?in konulan kuzularinkilerdi. Braulio'dan ?nce, Josе ve ben hendekten ge?tik. Izler y?kseldi. Braulio, yaklasik y?z ?ubuk y?kselisten sonra durdu ve bize bakmadan durdugumuz bir jest yapti. Ormanin s?ylentilerini dinledi; g?gs?n?n tutabilecegi t?m havayi emdi; Sedirlerin, jigualarin ve yarumolarin ?st?m?zde olusturdugu y?ksek tonoza bakti ve yavas ve sessiz adimlarla y?r?meye devam etti. Bir s?re sonra tekrar durun; ilk istasyonda yapilan muayeneyi tekrarladi; ve bize hendegin dibinden y?kselen bir agacin g?vdesindeki ?izikleri g?stererek, ayak izlerinin yeni bir incelemesinden sonra bize s?yle dedi: "Iste ?ikti: iyi yendigi ve baquiano oldugu biliniyor". Samba, yirmi ?ubuk ileride, tepesinden, ayagina kazilan delikten, yagmurlu g?nlerde etegin akintilarinin oradan d?st?g? bilinen bir duvarla sona erdi.
Uygun oldugunu d?s?nd?g?m seye karsi, nehrin kiyisini tekrar aradik ve devam ettik. Braulio yavas yavas kaplanin izlerini bir plajda buldu ve bu sefer kiyiya ulastilar.
Canavarin ?b?r taraftan ge?ip ge?medigini ya da akintilar tarafindan engellenip engellenmedigini, zaten ?ok gevsek ve aceleci olup olmadigini, bulundugumuz bankaya tirmanmaya devam edip etmedigini tespit etmek gerekiyordu, ki bu b?y?k olasiliklaydi.
Braulio, sirtindaki av t?fegi, selin i?inden ge?ti, beline bir ?it bagladi, Josе k?t? bir adimin ?ocugu hemen selaleye yuvarlamasini ?nlemek i?in ucunu korudu.
Derin bir sessizlik vardi ve k?peklerin saliverdigi sabirsizlik ulumasini susturduk.
"Burada hi?bir iz yok," dedi Braulio kumlari ve ?aliliklari inceledikten sonra.
Ayaga kalkip bize dogru d?nd?g?nde, bir kayanin tepesinde, hareketsiz kalmamizi emrettigi jestlerden onu anladik.
Av t?fegini omuzlarindan kapti; Sirtimizdaki kayalara ates edercesine g?gs?ne dayadi; Hafif?e ?ne egildi, saglam ve sakindi ve ates verdi.
"Iste! —kenarlarini g?rmemizin imk?nsiz oldugu kayalarin aga?larini isaret ederek bagirdi; Ve nehir kiyisina atlayarak ekledi:
"Saglam ip! Yukaridaki k?pekler!
K?pekler neler olup bittiginin farkinda gibiydiler: Braulio'nun emrini yerine getirerek onlari serbest birakir birakmaz, Joseph nehri ge?mesine yardim ederken, baston tarlalarinda sagimizda kayboldular.
"Sessiz! Braulio tekrar bagirdi, nehir kiyisini ?oktan kazanmisti; Ve aceleyle av t?fegini y?kleyip beni g?r?nce ekledi:
"Sen buradasin, kaptan.
K?pekler, havlama etegin ayni noktasindan geldiginden, kolay bir ?ikisa sahip olmamasi gereken avi yakindan takip ettiler.
Braulio Yusuf'un elinden bir mizrak aldi ve ikimize de s?yle dedi:
"Bu adimla ilgilenmek i?in gittik?e al?aliyorsun, ??nk? kaplan bizden bulundugu yerden ka?arsa izine geri d?necek. Tiburcio sizinle" diye ekledi.
Ve Luke'a hitaben:
"Ikimiz de kayanin bedelini yukaridan ?deyecegiz.
Sonra, her zamanki tatli g?l?msemesiyle, av t?feginin bacasina sikica bir piston yerlestirerek bitirdi:
"O bir yavru kedi ve ?oktan yaralandi.
Son s?zleri s?ylerken dagiliriz.
Joseph, Tiburcio ve ben elverisli bir konumda bulunan bir kayaya tirmandik. Tiburcio bakti ve av t?feginin yemine bakti. Yusuf hepsinin g?z?yd?. Oradan kayanin ?zerinde neler oldugunu g?rd?k ve ?nerilen ge?idi koruyabildik; ??nk? etek aga?lari, sisman olsa da, nadirdi.
Alti k?pekten ikisi zaten savas disiydi: biri canavarin ayaklarinin dibinde bagirsaklarini s?kt?; Yirtik kaburgalardan birinin i?inden bagirsaklari g?steren digeri, bizi aramaya gelmisti ve isgal ettigimiz tasin yaninda iniltiler vererek s?resi dolmustu.
Sirtini bir grup mese agacina yaslayan, kuyrugunu saran, sirtini killandiran, g?zleri alev alev yanan ve disleri a?ilmis kaplan, kisik homurdanmalar s?yledi ve kocaman basini sallarken, kulaklari tahta kastanetlerinkine benzer bir ses ?ikardi. Isyan ettiginde, k?pekler tarafindan taciz edildiginde, azarlanmadiginda ama ?ok saglikli olmadiginda, bazen yalamaya ?alistigi sol ijarindan kan damladigi g?r?ld?, ise yaramazca, ??nk? o zaman paket onu avantajla taciz etti.
Braulio ve Lucas, kayanin ?zerindeki baston tarlasindan ?ikarken, ama canavardan bizden biraz daha uzakta g?r?n?yorlardi. Lucas canliydi ve elmacik kemiklerindeki karate lekeleri T?rk mavisiydi.
B?ylece avcilar ve par?a bir ??gen olusturdu, her iki grup da birbirlerini rahatsiz etmeden ayni anda ates edebildiler.
"Hepsini bir anda atesle! Yusuf bagirdi.
"Hayir, hayir; K?pek! Braulio cevap verdi; ve arkadasini yalniz birakarak ortadan kayboldu.
Genel bir atisin her seyi sona erdirebilecegini anladim; Ancak bazi k?peklerin yenik d?secegi dogruydu; Ve kaplani ?lmeden, y?kl? silahlar olmadan bizi bulan bir yaramazlik yapmasi kolaydi.
Braulio'nun basi, agzi yari a?ik ve nefes nefese, g?zleri a?ildi ve sa?lari karisti, sazlik yatagin i?inden, canavarin arkasini savunan aga?larin biraz arkasina bakti: sag kolunda mizragi tasidi ve solda iyi g?rmesini engelleyen sarmasiklari saptirdi.
Hepimiz suskunduk; K?peklerin kendileri oyunun sonuyla ilgileniyor gibiydi.
Yusuf sonunda haykirdi:
"Vardi! Mataleоn! vardi! Al onu, Truncho!
Canavara ateskes vermek uygun degildi ve b?ylece Braulio i?in daha b?y?k bir riskten ka?inildi.
K?pekler ayni anda saldiriya geri d?nd?. Bir digeri inlemeden ?l? birakildi.
Kaplan korkun? bir miyav verdi.
Braulio mese grubunun arkasinda, bizim tarafimiza dogru, mizrak diregini bi?aksiz bir sekilde kullanarak belirdi.
Canavar onu aramak i?in ayni d?n?s? aldi; ve s?yle haykirdi:
"Ates! Ates! —Atisi vurdugu noktada tekrar ziplamak.
Kaplan onu ariyordu. Lucas ortadan kaybolmustu. Tiburcio zeytin rengindeydi. Nisan aldi ve sadece yemi yakti.
Joseph ates etti: kaplan sirtini isirmaya ?alisirken tekrar k?kredi, ve bir si?ramayla aninda Braulio'ya geri d?nd?. Ikincisi, meselerden sonra tekrar d?nerek, Yusuf'un size attigi mizragi almak i?in kendini bize dogru atti.
Sonra canavar bizimle y?zlesti. Sadece av t?fegim mevcuttu: Ates ettim; Kaplan kuyruga oturdu, sendeledi ve d?st?.
Конец ознакомительного фрагмента.
Текст предоставлен ООО «ЛитРес».
Прочитайте эту книгу целиком, купив полную легальную версию (https://www.litres.ru/pages/biblio_book/?art=69581116) на ЛитРес.
Безопасно оплатить книгу можно банковской картой Visa, MasterCard, Maestro, со счета мобильного телефона, с платежного терминала, в салоне МТС или Связной, через PayPal, WebMoney, Яндекс.Деньги, QIWI Кошелек, бонусными картами или другим удобным Вам способом.